İnvite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnvite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Invite Nedir?

Invite, bir kişiyi veya bir grup insanı bir etkinliğe, toplantıya veya partinin konuğu olarak resmi olarak davet etmek anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. Can you please invite Tom to the meeting? – Toplantıya Tom’u davet edebilir misin?
2. She received an invite to the wedding. – O, düğüne davetiyeyi aldı.
3. I’m going to invite some friends over for dinner. – Akşam yemeği için bazı arkadaşlarımı davet edeceğim.
4. We’d like to invite you to our housewarming party. – Evimizdeki açılış partimize katılmanızı istiyoruz.
5. She was invited to speak at the conference. – Konferansta konuşmak için davet edildi.
6. He didn’t invite her to the movie premiere. – Film galasına onu davet etmedi.
7. They invited all of their neighbors to the barbecue. – Barbeküye tüm komşularını davet ettiler.
8. The boss invited everyone to the company’s holiday party. – Patron, herkesi şirket tatil partisine davet etti.
9. She’s planning to invite some coworkers to her birthday party. – Doğum günü partisine bazı iş arkadaşlarını davet etmeyi planlıyor.
10. He was invited to join the board of directors. – Yönetim kuruluna katılmak için davet edildi.
11. We’re thinking of inviting our parents for a visit. – Ebeveynlerimizi ziyaret için davet etmeyi düşünüyoruz.
12. They invited us to stay for dinner. – Akşam yemeği için kalıp kalmayacaklarını sordular.
13. She’s hoping to be invited to the exclusive party. – Özel partiye davet edilmeyi umuyor.
14. The museum is inviting artists to submit their work for an exhibit. – Müze, sergi için sanatçıların çalışmalarını göndermelerini istiyor.
15. He received an invite to the charity gala. – Hayır gecesi için davetiye aldı.
16. We’re going to invite some friends to go camping with us. – Bizimle kamp yapmaya bazı arkadaşlarımızı davet edeceğiz.
17. The restaurant invited food critics to try their new menu. – Restoran, yeni menülerini denemeleri için yemek eleştirmenlerini davet etti.
18. She was invited to attend the fashion show.
19. Moda gösterisine katılmak için davet edildi.
20. He invited her to join him on a business trip. – İş gezisinde ona katılması için onu davet etti.
21. They’re planning to invite a guest speaker to their conference. – Konferanslarına bir konuk konuşmacı davet etmeyi planlıyorlar.
22. She received an invite to the art exhibit. – Sanat sergisine davetiye aldı.