İnvite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnvite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Invite İle İlgili Cümleler

İngilizce kelime: Invite

Türkçe anlamı: Davet etmek, çağırmak

  1. I would like to invite you to my birthday party. (Doğum günü partime davet etmek istiyorum.)
  2. The company will invite some experts to speak at the conference. (Şirket, konferansta konuşmak üzere bazı uzmanları davet edecek.)
  3. He always likes to invite his friends over for dinner. (Arkadaşlarını her zaman akşam yemeği için davet etmekten hoşlanır.)
  4. The teacher invited a guest speaker to talk about their experiences. (Öğretmen, deneyimlerinden bahsetmek için bir konuk konuşmacıyı davet etti.)
  5. We were invited to attend the wedding ceremony of our cousins. (Kuzenlerimizin düğün törenine katılmamız için davet edildik.)
  6. She decided to invite her boss to her art exhibition. (Sanat sergisine patronunu da davet etmeye karar verdi.)
  7. The school principal invited parents to discuss the new academic program. (Okul müdürü, yeni akademik programı tartışmak için velileri davet etti.)
  8. I received an invite to my friend’s graduation ceremony. (Arkadaşımın mezuniyet törenine davet aldım.)
  9. The couple decided to invite their families to a small wedding reception. (Çift, ailelerini küçük bir düğün resepsiyonuna davet etmeye karar verdi.)
  10. The university will invite a well-known author to give a lecture on literature. (Üniversite, edebiyat üzerine bir konferans vermek için ünlü bir yazarı davet edecek.)
  11. She wanted to invite her coworkers to her housewarming party. (İş arkadaşlarını evine taşınma partisine davet etmek istedi.)
  12. The charity organization invited volunteers to help with the fundraising event. (Hayır kurumu, bağış toplama etkinliği için gönüllülerin yardımını davet etti.)
  13. He received an invite to attend a job interview at the company’s headquarters. (Şirket merkezinde iş görüşmesine katılmak için bir davet aldı.)
  14. The museum will invite a group of students to participate in a workshop on art history. (Müze, sanat tarihi üzerine bir atölye çalışmasına katılmak üzere bir grup öğrenciyi davet edecek.)
  15. She asked her neighbor to invite her children over for a playdate. (Çocuklarını oynamak için komşusunu davet etmesini istedi.)
  16. The party host invited guests to bring their own drinks to the potluck. (Parti sahibi, potluck’a kendi içeceklerini getirmeleri için misafirleri davet etti.)
  17. The restaurant invited customers to try their new menu items. (Restoran, yeni menü öğelerini denemeleri için müşterileri davet etti.)
  18. She was happy to invite her old friends from college to her wedding. (Eski üniversite

arkadaşlarını düğününe davet etmekten mutluydu.)
19. The sports team captain invited players to attend a training session over the weekend. (Spor takımı kaptanı, hafta sonu bir antrenman oturumuna katılmaları için oyuncuları davet etti.)

  1. The hotel invited guests to enjoy the complimentary breakfast buffet. (Otel, konukların ücretsiz kahvaltı büfesinden yararlanmaları için onları davet etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.