İnvest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnvest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Invest (Yatırım)

Invest kelimesi Türkçe’de yatırım anlamına gelir. Bir varlığa para veya zaman harcamak, gelecekte fayda sağlamak amacıyla bir girişime katılmak veya bir finansal araç satın almak anlamlarına gelir.

Örnek cümleler:

  1. I want to invest in the stock market. (Borsaya yatırım yapmak istiyorum.)
  2. She decided to invest her savings in a new business. (Birikimlerini yeni bir işe yatırmaya karar verdi.)
  3. It’s always wise to invest in your education. (Eğitimine yatırım yapmak her zaman akıllıcadır.)
  4. John invested his time and effort into learning a new skill. (John, yeni bir beceri öğrenmeye zaman ve çaba harcadı.)
  5. We need to invest in renewable energy to protect the environment. (Çevreyi korumak için yenilenebilir enerjiye yatırım yapmamız gerekiyor.)
  6. You can invest in mutual funds for long-term growth. (Uzun vadeli büyüme için yatırım fonlarına yatırım yapabilirsiniz.)
  7. She was hesitant to invest in the risky venture. (Riskli bir girişime yatırım yapmaktan çekindi.)
  8. They decided to invest in real estate for passive income. (Pasif gelir için gayrimenkule yatırım yapmaya karar verdiler.)
  9. Investing in yourself is the best investment you can make. (Kendine yatırım yapmak yapabileceğiniz en iyi yatırımdır.)
  10. The company plans to invest in new technology to increase efficiency. (Şirket, verimliliği artırmak için yeni teknolojiye yatırım yapmayı planlıyor.)
  11. She regretted not investing in Bitcoin earlier. (Bitcoin’e daha önce yatırım yapmadığına pişman oldu.)
  12. The government should invest more in public education. (Hükümet, kamusal eğitime daha fazla yatırım yapmalı.)
  13. Investing in the stock market requires patience and discipline. (Borsaya yatırım yapmak sabır ve disiplin gerektirir.)
  14. You can invest in art for both pleasure and potential profit. (Sanata hem zevk almak hem de potansiyel kazanç için yatırım yapabilirsiniz.)
  15. She made a fortune by investing in a startup. (Bir girişime yatırım yaparak servet kazandı.)
  16. Investing in a diverse portfolio can reduce risk. (Çeşitli bir portföye yatırım yapmak riski azaltabilir.)
  17. He advised his clients to invest in low-cost index funds. (Müşterilerine düşük maliyetli endeks fonlarına yatırım yapmalarını önerdi.)
  18. They decided to invest in a vacation home for family getaways. (Aile tatilleri için bir tatil evine yatırım yapmaya karar verdiler.)
  19. Investing in the right employees can lead to business success. (Doğru çalışanlara yatır

ım yapmak iş başarısına yol açabilir.)
20. Investing in a quality product can lead to customer loyalty. (Kaliteli bir ürüne yatırım yapmak, müşteri sadakatine yol açabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.