İntricacy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntricacy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Intricacy (Karmaşıklık) Nedir?

Intricacy, bir sistemin veya olayın içinde bulunan ayrıntıların, öğelerin ve ilişkilerin karmaşıklığıdır. Bu kelime genellikle, karmaşık, detaylı ve zor anlaşılır olan şeyleri tanımlamak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The intricacy of the human brain is fascinating.

   (İnsan beyninin karmaşıklığı çok etkileyici.)

2. The intricacy of this machine’s inner workings is beyond me.

   (Bu makinenin iç işleyişinin karmaşıklığı benim anlayışımın ötesinde.)

3. Her artwork is filled with intricacy and detail.

   (Her sanat eseri karmaşıklık ve ayrıntılarla doludur.)

4. The intricacy of the plot made the book hard to follow.

   (Hikayenin karmaşıklığı, kitabı takip etmeyi zorlaştırdı.)

5. The intricacy of the legal system is overwhelming.

   (Hukuk sisteminin karmaşıklığı ezici.)

6. The intricacy of the dance routine was impressive.

   (Dans rutininin karmaşıklığı etkileyiciydi.)

7. The intricacy of the spider web was amazing.

   (Örümcek ağının karmaşıklığı şaşırtıcıydı.)

8. The intricacy of the embroidery on the dress was breathtaking.

   (Elbisenin üzerindeki nakışların karmaşıklığı nefes kesiciydi.)

9. The intricacy of the mathematical problem was challenging.

   (Matematik problemi karmaşıklığı zorlayıcıydı.)

10. The intricacy of the music composition was impressive.

    (Müzik bestesinin karmaşıklığı etkileyiciydi.)

11. The intricacy of the game’s rules confused me.

    (Oyunun kurallarının karmaşıklığı beni şaşırttı.)

12. The intricacy of the design made the product stand out.

    (Tasarımın karmaşıklığı ürünü öne çıkardı.)

13. The intricacy of the language made it difficult to learn.

    (Dilin karmaşıklığı öğrenmeyi zorlaştırdı.)

14. The intricacy of the plot in the movie kept me on the edge of my seat.

    (Filmdeki hikayenin karmaşıklığı beni koltuğumda tuttu.)

15. The intricacy of the circuitry in the computer is impressive.

    (Bilgisayarın devrelerinin karmaşıklığı etkileyici.)

16. The intricacy of the dish’s flavors surprised my taste buds.

    (Yemeğin lezzetlerinin karmaşıklığı tat tomurcuklarımı şaşırttı.)

17. The intricacy of the ancient architecture amazed me.

    (Eski mimarinin karmaşıklığı beni şaşırttı.)

18. The intricacy of the plot in the novel kept me guessing until the end.

    (Romanın hikayesinin karmaşıklığı beni sonuna kadar düşündürdü.)

19. The intricacy of the human body’s systems is mind-boggling.

    (İnsan vücudunun sistemlerinin karmaşıklığı akıl almaz.)

20. The intricacy of the artist’s technique was impressive.

    (Sanatçının teknik becerisinin karmaşıklığı etkileyiciydi.)

21. The intricacy of the political situation was hard to understand.

    (Politik durumun karmaşıklığı anlamakta zordu.)

22. The intricacy of the argument made it hard to decide who was right.

    (Tartışmanın karmaşıklığı kimin haklı olduğunu kararlaştırmayı zorlaştırdı.)

23. The intricacy of the plot in the TV series kept me hooked.

    (TV dizisindeki hikayenin karmaşıklığı beni kancaladı.)