İntolerant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntolerant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Intolerant

İngilizce anlamı: Unable or unwilling to tolerate or accept different opinions or behaviors.

Türkçe açıklama: Farklı fikirleri veya davranışları tolere edemeyen veya kabul etmeye isteksiz.

Örnek cümleler:

1. She’s very intolerant of people who don’t share her political views.
   (Topluca da paylaşılan siyasi görüşlerini paylaşmayan insanlara karşı çok hoşgörüsüz)

2. The boss is intolerant of any mistakes made by his employees.
   (Çalışanları tarafından yapılan herhangi bir hataya karşı işveren hoşgörüsüz)

3. My dad is intolerant of lactose and can’t drink milk.
   (Babam laktoz intoleransı var ve süt içemiyor.)

4. We should not be intolerant towards people from different cultures or backgrounds.
   (Farklı kültür veya geçmişlere sahip insanlara karşı hoşgörüsüz olmamalıyız.)

5. Some people are intolerant of gluten and have to follow a strict diet.
   (Bazı insanlar gluten intoleransıyla karşı karşıyalar ve sıkı bir diyet uygulamak zorundalar.)

6. The teacher is intolerant of latecomers and won’t let them into the classroom.
   (Öğretmen gecikenlere hoşgörü göstermez ve onları sınıfa almaz.)

7. Intolerant behavior can lead to conflicts and misunderstandings.
   (Hoşgörüsüz davranışlar çatışmalar ve yanlış anlamalara yol açabilir.)

8. Some people are intolerant of spicy food and can’t handle it.
   (Bazı insanlar baharatlı yiyeceklerden hoşlanmazlar ve onu sindiremezler.)

9. Intolerant attitudes can cause harm to others and lead to discrimination.
   (Hoşgörüsüz tutumlar başkalarına zarar verebilir ve ayrımcılığa yol açabilir.)

10. The restaurant is intolerant of people who don’t follow the dress code.
    (Restoran kıyafet kurallarına uymayan insanlara karşı hoşgörüsüz.)

11. It’s important to be tolerant of people with different beliefs and values.
    (Farklı inanç ve değerlere sahip insanlara karşı hoşgörülü olmak önemlidir.)

12. Some people are intolerant of noise and need a quiet environment to work.
    (Bazı insanlar gürültüye tahammül edemezler ve çalışmak için sessiz bir ortama ihtiyaç duyarlar.)

13. Intolerant behavior is not acceptable in a diverse and inclusive society.
    (Hoşgörüsüz davranışlar çeşitlilik içeren ve kapsayıcı bir toplumda kabul edilemez.)

14. The company is intolerant of any form of discrimination and takes it seriously.
    (Şirket her türlü ayrımcılığa hoşgörü göstermez ve bunu ciddiye alır.)

15. Some people are intolerant of certain medications and have to avoid them.
    (Bazı

insanlar belirli ilaçlara karşı hoşgörüsüz olabilirler ve onlardan kaçınmak zorundadırlar.)

16. Intolerant behavior towards people with disabilities is unacceptable and discriminatory.
    (Engelli insanlara karşı hoşgörüsüz davranışlar kabul edilemez ve ayrımcılıktır.)

17. Some people are intolerant of heat and prefer colder temperatures.
    (Bazı insanlar sıcaklığa hoşgörü göstermezler ve daha soğuk sıcaklıkları tercih ederler.)

18. It’s important to be tolerant of different lifestyles and choices.
    (Farklı yaşam tarzlarına ve seçimlere hoşgörülü olmak önemlidir.)

19. The school is intolerant of bullying and takes strict actions against it.
    (Okul zorbalığa hoşgörü göstermez ve bununla ilgili sert önlemler alır.)

20. Intolerant behavior can create a hostile environment and make people feel unwelcome.
    (Hoşgörüsüz davranışlar düşmanca bir ortam yaratabilir ve insanların kendilerini hoş karşılanmamış hissetmelerine neden olabilir.)