İnstruct İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnstruct İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnstruct:

İngilizce anlamı: to give information or directions; to teach or train someone

İnstruct kelimesi, bir kişiye bilgi veya talimat vermek, öğretmek veya eğitmek anlamına gelir.

1. The teacher instructed the students to complete the assignment. (Öğretmen öğrencilere ödevi tamamlamaları için talimat verdi.)
2. The coach instructed the players on how to improve their technique. (Antrenör, oyunculara tekniklerini nasıl geliştireceklerine dair talimat verdi.)
3. The flight attendant instructed the passengers on the safety procedures. (Uçuş görevlisi, yolculara güvenlik prosedürleri hakkında talimat verdi.)
4. The manual instructs users on how to assemble the product. (Kullanım kılavuzu, ürünün nasıl monte edileceği konusunda kullanıcılara talimat verir.)
5. The company instructed its employees to attend the training session. (Şirket, çalışanlarının eğitim oturumuna katılmaları için talimat verdi.)
6. The yoga instructor instructed the class to breathe deeply. (Yoga eğitmeni sınıfa derin nefes almaları konusunda talimat verdi.)
7. The driving instructor instructed the student on how to parallel park. (Sürüş eğitmeni öğrenciye paralel park etmenin nasıl yapılacağını anlattı.)
8. The chef instructed the cooks on how to prepare the dish. (Aşçı yemekleri hazırlamanın nasıl yapılacağı konusunda aşçılara talimat verdi.)
9. The manager instructed the staff to clean the office. (Yönetici, ofisin temizlenmesi için personeli yönlendirdi.)
10. The therapist instructed the patient on how to manage their anxiety. (Terapist, hastanın kaygısını nasıl yöneteceği konusunda talimat verdi.)
11. The referee instructed the players to play fair. (Hakem, oyunculara adil oyun oynamaları konusunda talimat verdi.)
12. The trainer instructed the dog to sit. (Eğitmen, köpeğe oturması için talimat verdi.)
13. The professor instructed the students on the principles of physics. (Profesör, öğrencilere fizik prensipleri hakkında bilgi verdi.)
14. The director instructed the actors on their roles. (Yönetmen, oyunculara rolleri hakkında talimat verdi.)
15. The captain instructed the crew on their duties during the flight. (Kaptan, mürettebatı uçuş sırasında görevleri hakkında bilgilendirdi.)
16. The teacher instructed the students to line up. (Öğretmen öğrencileri sıraya dizmeleri için talimat verdi.)
17. The supervisor instructed the workers on the safety regulations. (Sorumlu, işçilere güvenlik düzenlemeleri hakkında talimat verdi.)
18. The tour guide instructed the visitors on the history of the city. (Rehber, ziyaretçilere şehrin tarihçesi hakkında bilgi verdi.)

19. The musician instructed the band on how to play the song. (Müzisyen, grubun şarkıyı nasıl çalacağı konusunda talimat verdi.)
20. The tutor instructed the student on how to solve the math problem. (Özel öğretmen, öğrenciye matematik problemini nasıl çözeceği konusunda talimat verdi.)