İnsane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnsane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Insane (deli, çılgın)

İnsane, bir kişinin aklını yitirmesi ve normal davranışlarından uzaklaşması anlamında kullanılır. Aşağıda, “insane” kelimesinin İngilizce örnek cümleleri ve Türkçe çevirileri yer almaktadır.

  1. He went completely insane after the death of his wife. (Karısının ölümünden sonra tamamen çıldırdı.)
  2. The idea of jumping out of an airplane seems insane to me. (Uçaktan atlamak bana delice geliyor.)
  3. She was diagnosed as clinically insane and was committed to a psychiatric hospital. (Klinik olarak deli olduğu teşhis edildi ve bir psikiyatri hastanesine yatırıldı.)
  4. The man’s insane laughter echoed through the empty hallway. (Adamın deli gülmeleri boş koridordan yankılandı.)
  5. It would be insane to try to climb that mountain without proper gear. (Uygun ekipman olmadan o dağı tırmanmaya çalışmak delice olurdu.)
  6. The insane amount of traffic on the highway made me late for my meeting. (Otoyoldaki deli trafik, toplantım için geç kalmama neden oldu.)
  7. He had an insane desire to travel the world and see every corner of it. (Dünyayı gezmek ve her köşesini görmek için deli gibi bir arzusu vardı.)
  8. Her insane jealousy drove her husband away. (Onun deli kıskançlığı kocasını uzaklaştırdı.)
  9. The artist’s insane talent was evident in every brushstroke. (Sanatçının deli yeteneği, her fırça darbesinde açıkça görülüyordu.)
  10. The insane heat made it impossible to sleep. (Delice sıcaklık uyumayı imkansız hale getirdi.)
  11. She had an insane fear of spiders and would scream if she saw one. (Örümceklerden delice korkardı ve bir tane görürse çığlık atardı.)
  12. The politician’s insane policies caused widespread outrage among the population. (Politikacının deli politikaları, halk arasında geniş çaplı öfkeye neden oldu.)
  13. The roller coaster ride was insane, with twists and turns that left us breathless. (Lunaparktaki roller coaster sürüşü deliceydi, bizi nefessiz bırakan dönüşler vardı.)
  14. The insane amount of work she had to do made her feel overwhelmed. (Yapması gereken delice iş miktarı onu bunaltmış hissettirdi.)
  15. The movie’s plot was so insane that it was hard to follow. (Film plotu o kadar deliydi ki, takip etmek zordu.)
  16. He had an insane sense of humor that often left his friends rolling on the floor with laughter. (Arkadaşlarını sıklıkla kahkahalara boğan delice bir espri anlayışı vardı.)
  17. The insane cost of living in the city made it difficult for many people to make ends meet. (Şeh
  1. The defendant pleaded not guilty by reason of insanity. (Sanık akıl sağlığı yerinde olmadığı gerekçesiyle suçlamaları reddetti.)
  2. The novel’s ending was so insane that it left readers in shock. (Romanın sonu o kadar deliceydi ki, okuyucuları şok etti.)
  3. The artist’s insane creativity produced some of the most beautiful paintings I’ve ever seen. (Sanatçının deli yaratıcılığı, gördüğüm en güzel resimlerden bazılarını ortaya çıkardı.)

Overall, “insane” is a word that is often used to describe extreme or irrational behavior, thoughts, or feelings. It can have negative connotations when referring to mental illness or dangerous behavior, but it can also be used in a positive way to describe something impressive or awe-inspiring.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.