İnquisitor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnquisitor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnquisitor

İnquisitor, soruşturma yapan ve sorgulama yapan bir kişidir. Genellikle dini ya da siyasi bir amaç için çalışır ve bazen zorla sorgulama yapabilirler.

Örnek cümleler:

  1. The inquisitor questioned the accused relentlessly until they confessed. (İnquisitor, suçluyu itiraf edene kadar acımasızca sorguladı.)
  2. The inquisitor was feared throughout the town for his ruthless tactics. (İnquisitor, acımasız taktikleri nedeniyle kasaba genelinde korkuluyordu.)
  3. The inquisitor’s methods were seen as barbaric by many. (İnquisitor’un yöntemleri birçok kişi tarafından barbar olarak görülüyordu.)
  4. The inquisitor’s goal was to root out heretics and unbelievers. (İnquisitor’un amacı, sapkınları ve inançsızları ortadan kaldırmaktı.)
  5. The inquisitor had the power to arrest and prosecute anyone suspected of heresy. (İnquisitor, sapkınlıkla suçlanan herkesi tutuklama ve yargılama yetkisine sahipti.)
  6. The inquisitor used torture to extract confessions from his prisoners. (İnquisitor, mahkumlarından itiraf elde etmek için işkence kullanıyordu.)
  7. The inquisitor was known for his unwavering commitment to his cause. (İnquisitor, nedenine olan kararlılığıyla tanınıyordu.)
  8. The inquisitor’s methods were condemned by many as unjust and cruel. (İnquisitor’un yöntemleri birçok kişi tarafından haksız ve zalim olarak kınandı.)
  9. The inquisitor was a feared and powerful figure in medieval Europe. (İnquisitor, Orta Çağ Avrupası’nda korkulan ve güçlü bir figürdü.)
  10. The inquisitor’s role was to uphold the Church’s doctrine and stamp out heresy. (İnquisitor’un rolü, Kilise doktrinini korumak ve sapkınlığı yok etmekti.)
  11. The inquisitor’s methods were seen as necessary by some to maintain order and protect the faith. (İnquisitor’un yöntemleri, düzeni korumak ve inancı korumak için bazıları tarafından gerekli görülüyordu.)
  12. The inquisitor’s interrogations were known for their brutality and effectiveness. (İnquisitor’un sorguları, acımasızlıkları ve etkinlikleriyle tanınıyordu.)
  13. The inquisitor’s power was absolute and unquestioned in matters of heresy. (İnquisitor’un sapkınlık konusundaki yetkisi mutlak ve sorgulanamazdı.)
  14. The inquisitor was feared by many, but respected by some for his dedication to his cause. (İnquisitor, birçok kişi tarafından korkulsa da, nedenine olan bağlılığı nedeniyle bazıları tarafından saygı duyuluyordu.)
  1. The inquisitor’s investigations often targeted minorities and marginalized groups. (İnquisitor’un soruşturmaları genellikle azınlıkları ve marjinalleştirilmiş grupları hedef alıyordu.)
  2. The inquisitor’s actions were seen as a violation of human rights by modern standards. (İnquisitor’un eylemleri, modern standartlara göre insan haklarının ihlali olarak görülüyordu.)
  3. The inquisitor was known to use spies and informants to gather information about suspected heretics. (İnquisitor, şüpheli sapkınlar hakkında bilgi toplamak için casuslar ve bilgi kaynakları kullandığı biliniyordu.)
  4. The inquisitor’s methods were sometimes criticized even by members of the Church. (İnquisitor’un yöntemleri bazen Kilise üyeleri tarafından bile eleştiriliyordu.)
  5. The inquisitor’s power was often abused for personal gain or to settle personal vendettas. (İnquisitor’un yetkisi sıklıkla kişisel kazançlar için veya kişisel düşmanlıkları halletmek için kötüye kullanılıyordu.)
  6. The inquisitor’s legacy is one of fear, oppression, and abuse of power. (İnquisitor’un mirası, korku, baskı ve güç kötüye kullanımıdır.)

(Hepsini yazamadım ama umarım yardımcı olmuştur.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.