İnoculation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnoculation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnoculation Nedir?

İnoculation, bir organizmayı enfeksiyonlara karşı bağışık hale getirmek için genellikle zayıflatılmış bir formdaki mikroorganizmaların vücuda enjekte edilmesi işlemidir.

Örnek Cümleler:

1. Inoculation is a preventive measure against infectious diseases. (İnoculasyon, enfeksiyon hastalıklarına karşı önleyici bir önlemdir.)
2. The doctor recommended an inoculation for the flu. (Doktor, grip için bir inoculation önerdi.)
3. The vaccine is a form of inoculation. (Aşı, bir inoculation formudur.)
4. The child received an inoculation against measles. (Çocuk kızamık karşıtı bir inoculation aldı.)
5. The hospital offers free inoculations to its employees. (Hastane, çalışanlarına ücretsiz inoculations sunar.)
6. The government is providing inoculations to the public for COVID-19. (Hükümet, halka COVID-19 için inoculations sağlıyor.)
7. Travelers to certain countries are advised to get specific inoculations. (Belirli ülkelere seyahat edenlere belirli inoculations yapmaları önerilir.)
8. The doctor gave the patient an inoculation for hepatitis B. (Doktor, hastaya hepatit B için bir inoculation verdi.)
9. The inoculation caused a mild reaction in the patient. (İnoculasyon, hastada hafif bir reaksiyona neden oldu.)
10. Some people are afraid of getting inoculations due to potential side effects. (Bazı insanlar, potansiyel yan etkiler nedeniyle inoculations yapılmasından korkarlar.)
11. The company requires all employees to have certain inoculations before starting work. (Şirket, tüm çalışanların işe başlamadan önce belirli inoculations yapmalarını gerektirir.)
12. The nurse administered the inoculation to the patient. (Hemşire, hastaya inoculation uyguladı.)
13. The inoculation prevented the spread of the disease. (İnoculasyon, hastalığın yayılmasını önledi.)
14. The government is launching a campaign to encourage more people to get inoculations. (Hükümet, daha fazla insanın inoculations yaptırmasını teşvik etmek için bir kampanya başlatıyor.)
15. The inoculation

was painless and quick. (İnoculasyon, ağrısız ve hızlıydı.)
16. The doctor recommended an inoculation for yellow fever before traveling to certain countries. (Doktor, belirli ülkelere seyahat etmeden önce sarı humma için bir inoculation önerdi.)

17. The inoculation program has been successful in reducing the number of cases of the disease. (İnoculasyon programı, hastalık vakalarının sayısını azaltmada başarılı oldu.)
18. The child cried during the inoculation, but the pain was brief. (Çocuk, inoculation sırasında ağladı, ancak acı kısa sürdü.)
19. The government has set up inoculation centers throughout the country to make it easier for people to get vaccinated. (Hükümet, insanların aşı olmalarını kolaylaştırmak için ülke genelinde inoculation merkezleri kurdu.)
20. The inoculation is the most effective way to prevent certain diseases. (İnoculasyon, belirli hastalıkları önlemenin en etkili yoludur.)