Bung İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
BUNG
Bung, kapak anlamına gelen bir kelime olarak kullanılır. Genellikle bir şeyin üstüne kapatılmak için kullanılır.
- I can’t find the bung for this wine bottle. (Bu şarap şişesi için kapak bulamıyorum.)
- The bung on the barrel needs to be tightened. (Varilden çıkan kapak sıkılaştırılmalı.)
- She removed the bung from the keg to pour the beer. (Birayı dökmek için varilden kapak çıkardı.)
- The barrel leaked because the bung wasn’t tight enough. (Varil sızdı, çünkü kapak yeterince sıkı değildi.)
- Please remove the bung from the drain to unclog it. (Tıkanıklığı gidermek için bungu kanaldan çıkarın.)
- The bung on the oil drum is difficult to remove. (Yağ varilinin kapağı çıkarmak zor.)
- They used a rubber bung to seal the test tube. (Deney tüpünü kapatmak için lastik kapak kullandılar.)
- The bung was stuck and wouldn’t come out. (Kapak sıkıştı ve çıkmadı.)
- The bung in the wine cask had to be replaced. (Şarap varilindeki kapak değiştirilmeliydi.)
- The bung in the sink is preventing the water from draining. (Lavabodaki tıpa suyun boşalmasını engelliyor.)
- She pushed the bung into the hole to stop the flow of water. (Akışı durdurmak için kapak deliğe itti.)
- The bung in the bottle was loose, causing the drink to go flat. (Şişedeki kapak gevşekti, içeceğin gazını kaybettirdi.)
- The bung in the keg was difficult to remove because it was so tight. (Varilin kapağı o kadar sıkı olduğu için çıkarmak zordu.)
- He used a mallet to hammer the bung into place. (Yerine kapak koymak için çekiç kullandı.)
- The bung was missing from the barrel, causing the wine to spoil. (Varilden kapak eksikti, şarabın bozulmasına neden oldu.)
- The bung in the bathtub drain needs to be replaced. (Küvet kanalındaki tıpa değiştirilmeli.)
- The bung in the test tube was popped out by the pressure inside. (Deney tüpündeki kapak içerdeki basınçla patladı.)
- The bung in the barrel was made of oak. (Varildeki kapak meşe ağacından yapılmıştı.)
- The bung in the wine barrel was sealed with wax. (Şarap varilindeki kapak mumla kapatılmıştı.)
- The bung on the water jug kept the water fresh. (Su kabındaki kapak suyun taze kalmasını sağladı.)
BUNG
- The bung on the flask was made of rubber. (Flaskadaki kapak kauçuktan yapılmıştı.)
- The bung in the gas tank needed to be replaced to stop the leak. (Yanmazlık tankındaki kapak sızıntıyı durdurmak için değiştirilmeliydi.)
- He removed the bung from the pipe to clear the blockage. (Tıkanıklığı açmak için borusundaki kapak çıkardı.)
- The bung in the airlock prevented air from entering the wine cask. (Hava kilidindeki kapak, havanın şarap variline girmesini engelledi.)
- The bung in the drain had to be removed with pliers. (Kanalizasyondaki kapak penseyle çıkarılmalıydı.)
- The bung in the cork of the bottle was difficult to remove. (Şişenin kapağındaki mantar tıpa çıkarmak zordu.)
- She inserted the bung into the opening to seal it. (Açıklığa kapak yerleştirdi ve kapattı.)
- The bung on the rain barrel kept the water from evaporating. (Yağmur fıçısındaki kapak suyun buharlaşmasını önledi.)
- The bung on the gasoline canister was tightened securely. (Benzin bidonundaki kapak sıkıca kapatıldı.)
- The bung on the wine barrel had to be drilled out because it was stuck. (Varildeki kapak sıkıştığı için delerek çıkarıldı.)
(Türkçe anlamı: kapak olan) Bung kelimesi çeşitli şekillerde kullanılabildiği için, cümlelerdeki anlamlarına dikkat ederek doğru bir şekilde kullanmak önemlidir.
Hemen Yorum Yaz