İnnovativeness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnnovativeness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnnovativeness Nedir?

İnnovativeness, yenilikçilik veya yenilikçi düşünce anlamına gelir. Bu kavram, yeni ve yaratıcı fikirler ortaya koyma, mevcut fikirleri geliştirme ve yenilikçi çözümler üretme yeteneği ile ilgilidir.

Örnek Cümleler:

1. The company’s success can be attributed to its innovativeness. (Şirketin başarısı, yenilikçiliğine atfedilebilir.)
2. She was praised for her innovativeness in finding a solution to the problem. (Soruna çözüm bulma konusundaki yenilikçiliği için övüldü.)
3. Innovation and innovativeness are crucial for a company’s growth. (İnovasyon ve yenilikçilik, bir şirketin büyümesi için hayati öneme sahiptir.)
4. His innovativeness helped the team come up with a unique solution. (Yenilikçiliği, takımın eşsiz bir çözüm bulmasına yardımcı oldu.)
5. The company’s innovativeness was evident in its new product line. (Şirketin yenilikçiliği, yeni ürün hattında açıkça görülebilir.)
6. Her innovativeness and creativity made her stand out from the rest of the team. (Yenilikçiliği ve yaratıcılığı, diğer takımdan sıyrılmasını sağladı.)
7. The success of the project was due to the team’s innovativeness and hard work. (Projenin başarısı, takımın yenilikçiliği ve çalışkanlığı sayesinde gerçekleşti.)
8. The company encourages its employees to think outside the box and embrace innovativeness. (Şirket, çalışanlarının kutunun dışında düşünmelerini ve yenilikçiliği benimsemelerini teşvik eder.)
9. His innovativeness and resourcefulness were essential in launching the new product. (Yenilikçiliği ve kaynaklılığı, yeni ürünün piyasaya sürülmesinde önemliydi.)
10. Innovativeness is what sets successful companies apart from their competitors. (Yenilikçilik, başarılı şirketleri rakiplerinden ayıran şeydir.)
11. The company invests heavily in research and development to foster innovativeness. (Şirket, yenilikçiliği teşvik etmek için araştırma ve geliştirmeye ağırlık verir.)
12. His innovativeness and leadership skills were instrumental in turning the company around. (Yenilikçiliği ve liderlik becerileri, şirketin dönüşümünde önemli rol oynadı.)
13. The company’s culture of innovativeness allows it to stay ahead of its competitors. (Şirketin yenilikçilik kültürü, rakiplerinin önünde kalmasına izin verir.)
14. The success of the project was a testament to the team’s innovativeness and adaptability. (Projenin başarısı, takımın yenilikçiliği ve uyum sağlama yeteneğ

15. Her innovativeness and out-of-the-box thinking helped her come up with a groundbreaking idea. (Yenilikçiliği ve kutunun dışında düşünme becerisi, devrim niteliğinde bir fikir ortaya çıkarmasına yardımcı oldu.)
16. The company’s innovativeness is reflected in its cutting-edge technology. (Şirketin yenilikçiliği, ileri teknolojisiyle yansıtılır.)
17. Innovativeness requires taking risks and stepping out of one’s comfort zone. (Yenilikçilik, risk alma ve konfor alanından çıkma gerektirir.)
18. The team’s innovativeness was recognized with an award for their groundbreaking project. (Takımın yenilikçiliği, devrim niteliğindeki proje için bir ödülle takdir edildi.)
19. Innovativeness is not just about coming up with new ideas, but also about implementing them successfully. (Yenilikçilik, sadece yeni fikirler ortaya koymakla ilgili değil, aynı zamanda başarılı bir şekilde uygulamakla ilgilidir.)
20. The company’s innovativeness has allowed it to expand its reach and explore new markets. (Şirketin yenilikçiliği, erişimini genişletmesine ve yeni pazarları keşfetmesine olanak tanımıştır.)