İnnate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnnate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnnate Nedir?

İnnate, doğuştan gelen, içgüdüsel anlamına gelir.

  1. My innate desire for adventure drives me to explore new places. (Doğuştan gelen macera arzum, yeni yerleri keşfetmeme neden olur.)
  2. Birds have an innate ability to fly. (Kuşlar uçma yeteneği doğuştan gelir.)
  3. He has an innate talent for music. (Müzik için doğuştan gelen bir yeteneği var.)
  4. The innate goodness of human nature is often overlooked. (İnsan doğasının içgüdüsel iyiliği sıklıkla göz ardı edilir.)
  5. Babies have an innate sense of curiosity. (Bebeklerin içgüdüsel bir merak duygusu vardır.)
  6. The ability to learn language is innate in humans. (Dil öğrenme yeteneği insanlarda doğuştan gelir.)
  7. The innate need for companionship is a universal human trait. (Arkadaşlık ihtiyacı içgüdüsel bir insan özelliğidir.)
  8. Cats have an innate ability to hunt. (Kedilerin avlanma yeteneği doğuştan gelir.)
  9. The innate sense of direction helps animals migrate. (İçgüdüsel yön hissi hayvanların göç etmesine yardımcı olur.)
  10. His innate sense of humor always lightens the mood. (Doğuştan gelen mizah hissi daima ruh halini hafifletir.)
  11. Our innate fear of the dark is an evolutionary trait. (Karanlıktan doğuştan gelen korkumuz, evrimsel bir özelliktir.)
  12. The ability to love is innate in humans. (Aşk yapma yeteneği insanlarda doğuştan gelir.)
  13. Babies have an innate ability to mimic facial expressions. (Bebeklerin yüz ifadelerini taklit etme yeteneği doğuştan gelir.)
  14. The innate need for shelter is a basic human requirement. (Barınma ihtiyacı doğuştan gelen temel bir insan gereksinimidir.)
  15. Dogs have an innate sense of loyalty to their owners. (Köpekler sahiplerine doğuştan gelen bir sadakat hissine sahiptirler.)
  16. The innate desire for self-preservation is a survival instinct. (Kendini koruma içgüdüsü, doğal bir hayatta kalma içgüdüsüdür.)
  17. Babies have an innate preference for sweet tastes. (Bebeklerin tatlı lezzetlere doğuştan gelen bir tercihi vardır.)
  18. The innate need for sleep is a biological necessity. (Uyku ihtiyacı biyolojik bir gerekliliktir.)
  19. The ability to recognize faces is innate in humans. (Yüzleri tanıma yeteneği insanlarda doğuştan gelir.)
  20. The innate sense of rhythm helps people to dance. (İçgüdüsel ritim hissi insanların dans etmesine yardımcı olur.)
  1. The innate desire to protect our young is a common parental instinct. (Gençlerimizi koruma içgüdüsü, yaygın bir ebeveyn içgüdüsüdür.)
  2. The ability to learn from experience is innate in humans. (Deneyimlerden öğrenme yeteneği insanlarda doğuştan gelir.)
  3. Cats have an innate sense of balance. (Kedilerin doğuştan gelen bir denge hissi vardır.)
  4. The innate sense of justice motivates people to fight for what is right. (İçgüdüsel adalet hissi, insanları doğru olan için savaşmaya motive eder.)
  5. The innate ability to feel empathy is what makes us human. (Empati hissetme yeteneği bizi insan yapan şeydir.)
  6. Infants have an innate preference for their mother’s voice. (Yenidoğan bebekler, annelerinin sesine doğuştan gelen bir tercih gösterirler.)
  7. The innate fear of heights is a common phobia. (Yükseklik korkusu doğuştan gelen yaygın bir fobi.)
  8. The ability to adapt to new environments is innate in many species. (Yeni ortamlara uyum sağlama yeteneği birçok türde doğuştan gelir.)
  9. The innate sense of curiosity drives scientists to explore the unknown. (İçgüdüsel merak duygusu, bilim insanlarını bilinmeyeni keşfetmeye yönlendirir.)
  10. The innate need for water is a basic requirement for all living organisms. (Su ihtiyacı, tüm canlı organizmalar için temel bir gerekliliktir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.