İnject İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnject İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnject:

Türkçe anlamı: Enjekte etmek, içine enjekte etmek

1. She needs to inject insulin twice a day.
   (Türkçe: O, günde iki kez insülin enjekte etmek zorunda.)

2. The dentist will inject local anesthesia before the procedure.
   (Türkçe: Diş hekimi, işlemden önce lokal anestezi enjekte edecek.)

3. The athlete was accused of injecting steroids to enhance his performance.
   (Türkçe: Sporcu, performansını artırmak için steroid enjekte etmekle suçlandı.)

4. The nurse will inject the vaccine into your arm.
   (Türkçe: Hemşire aşıyı kolunuza enjekte edecek.)

5. The artist likes to inject humor into his paintings.
   (Türkçe: Sanatçı, resimlerine mizah enjekte etmeyi sever.)

6. The doctor injected a dye to better visualize the patient’s blood vessels.
   (Türkçe: Doktor, hastanın kan damarlarını daha iyi görebilmek için bir boya enjekte etti.)

7. The chef decided to inject some flavor into the dish by adding herbs.
   (Türkçe: Şef, baharat ekleyerek yemeğe bir tat enjekte etmeye karar verdi.)

8. The company wants to inject more funds into their marketing campaign.
   (Türkçe: Şirket, pazarlama kampanyasına daha fazla fon enjekte etmek istiyor.)

9. The scientist injected a virus into the cell culture to study its behavior.
   (Türkçe: Bilim adamı, davranışını incelemek için hücre kültürüne bir virüs enjekte etti.)

10. The artist wanted to inject some emotion into his sculpture.
    (Türkçe: Sanatçı, heykelinde duygusal bir şeyler enjekte etmek istedi.)

11. The doctor will inject a painkiller before the surgery.
    (Türkçe: Doktor ameliyattan önce ağrı kesici enjekte edecek.)

12. The chef injected the turkey with marinade to make it more flavorful.
    (Türkçe: Şef, hindiye marinat enjekte ederek daha lezzetli hale getirdi.)

13. The nurse injected a sedative to help the patient sleep.
    (Türkçe: Hemşire, hastanın uyumasına yardımcı olmak için bir sedatif enjekte etti.)

14. The businessman injected new ideas into the company to improve its performance.
    (Türkçe: İş adamı, performansını artırmak için şirkete yeni fikirler enjekte etti.)

15. The scientist injected a solution into the sample to analyze its properties.
    (Türkçe: Bilim adamı, özelliklerini analiz etmek için örnek üzerine bir çözelti enjekte etti.)

16. The coach injected motivation into the team before the game.
    (Türkç

e: Antrenör, maçtan önce takıma motivasyon enjekte etti.)

17. The doctor injected a contrast agent to enhance the visibility of the patient’s organs in the scan.
    (Türkçe: Doktor, taramada hastanın organlarının görünürlüğünü artırmak için bir kontrast ajan enjekte etti.)

18. The teacher injected some fun into the lesson by using interactive games.
    (Türkçe: Öğretmen, etkileşimli oyunlar kullanarak derslere eğlence enjekte etti.)

19. The artist injected some political commentary into his artwork.
    (Türkçe: Sanatçı, eserlerine siyasi yorumlar enjekte etti.)

20. The doctor injected a flu shot to prevent the patient from getting sick.
    (Türkçe: Doktor, hastanın hastalanmasını önlemek için grip aşısı enjekte etti.)