Bulge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bulge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bulge Nedir?

Bulge, genellikle bir yüzeyin veya nesnenin yuvarlaklaşmış, kabarık veya şişkin bölgesidir.


Örnek Cümleler:

  1. The bulge in the carpet was caused by the heavy furniture. (Halıdaki şişkinlik ağır mobilyalardan kaynaklanmıştı.)
  2. She tried to hide the bulge in her pocket. (Cebindeki kabarıklığı saklamaya çalıştı.)
  3. The bulge on the tree was where the bird had built its nest. (Ağaçtaki kabarıklık, kuşun yuva yapmış olduğu yerdi.)
  4. He has a bulge on his forehead from where he hit his head. (Kafasını çarptığı yerde alnında bir şişlik var.)
  5. The bulge on the tire indicates low pressure. (Lastikteki kabarıklık düşük basınç belirtisidir.)
  6. The tight dress revealed every bulge in her body. (Dar elbise, vücudundaki her kabarıklığı ortaya çıkardı.)
  7. The bulge in the wall was caused by a leaky pipe. (Duvarındaki kabarıklık, sızdıran bir borudan kaynaklanmıştı.)
  8. The bulge in the road caused the car to bounce. (Yoldaki kabarıklık, arabayı sıçratmaya neden oldu.)
  9. The bulge in his wallet showed that he had a lot of cash. (Cüzdanındaki kabarıklık, çok para olduğunu gösteriyordu.)
  10. She felt a bulge in her throat when she saw the emotional scene in the movie. (Filmin duygusal sahnesini gördüğünde boğazında bir kabarıklık hissetti.)
  11. The bulge in the balloon was getting bigger and bigger. (Balondaki kabarıklık giderek büyüyordu.)
  12. The bulge in the map showed where the mountains were. (Haritadaki kabarıklık, dağların nerede olduğunu gösteriyordu.)
  13. The bulge in the cake was where the filling was. (Pastadaki kabarıklık, dolgunun olduğu yerdi.)
  14. He could see the bulge in her sweater where she had stuffed her phone. (Cep telefonunu koyduğu yerde kazakındaki kabarıklığı görebiliyordu.)
  15. The bulge on the tire caused a flat. (Lastikteki kabarıklık düz lastik yapmıştı.)
  16. The bulge in the book was where the bookmark was. (Kitaptaki kabarıklık, sayfa işaretinin olduğu yerdi.)
  17. The bulge on the snake indicated that it had just eaten. (Yılanın kabarıklığı, yeni yemiş olduğunu gösteriyordu.)
  18. The bulge in the bag was caused by the oddly-shaped object inside. (Çantanın içindeki garip şekilli nesneden dolayı kabarıklık oluşmuştu.)
  19. The bulge in his muscles showed that he was very fit. (Kaslarındaki kabarıkl
  1. The bulge in the water was caused by a school of fish swimming just beneath the surface. (Suyundaki kabarıklık, yüzeyin hemen altında yüzen bir sürü balıktan kaynaklanmıştı.)

(Hepsindeki “bulge” kelimesi Türkçe karşılığı olan “kabarıklık, şişkinlik, yuvarlaklık” anlamlarına gelmektedir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.