İnflexible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnflexible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Inflexible (Esnek olmayan, katı)

İnflexible kelimesi, bir kişinin veya nesnenin değişime veya uyuma direnç gösterdiğini ifade eder. Aşağıda, “inflexible” kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler bulabilirsiniz:

  1. She’s so inflexible that she never considers other people’s opinions. (O kadar katı ki, hiç kimseyi düşünmez.)
  2. The rules are inflexible and cannot be changed. (Kurallar esnek değil ve değiştirilemez.)
  3. His inflexible personality makes it difficult to work with him. (Katı kişiliği, onunla çalışmayı zorlaştırıyor.)
  4. The company’s inflexible policies have caused it to lose many employees. (Şirketin esnek olmayan politikaları, birçok çalışanını kaybetmesine neden oldu.)
  5. The teacher’s inflexible approach to teaching has led to a lack of student engagement. (Öğretmenin esnek olmayan öğretim yaklaşımı, öğrencilerin ilgisizliğine neden oldu.)
  6. He’s inflexible about his daily routine and gets upset if anything disrupts it. (Günlük rutinine katı bir şekilde bağlı ve herhangi bir şey onu bozarsa üzülür.)
  7. The government’s inflexible stance on immigration has sparked controversy. (Hükümetin göçmenlik konusundaki katı tutumu tartışmalara neden oldu.)
  8. The company’s inflexible hours make it difficult for employees with families. (Şirketin esnek olmayan çalışma saatleri, aileleri olan çalışanlar için zorlu hale getiriyor.)
  9. His inflexible beliefs prevent him from considering alternative viewpoints. (Katı inançları, alternatif bakış açılarını göz önünde bulundurmasına engel oluyor.)
  10. The inflexible structure of the organization makes it hard for new ideas to be implemented. (Kuruluşun esnek olmayan yapısı, yeni fikirlerin uygulanmasını zorlaştırıyor.)
  11. She’s so inflexible that she refused to change her mind, even when presented with new evidence. (O kadar katı ki, yeni kanıtlar sunulmasına rağmen fikrini değiştirmeyi reddetti.)
  12. The inflexible pricing structure of the product makes it difficult for small businesses to afford. (Ürünün esnek olmayan fiyatlandırma yapısı, küçük işletmelerin bütçelerine uygun hale getirmesini zorlaştırıyor.)
  13. His inflexible personality has caused him to lose many friendships. (Katı kişiliği, birçok arkadaşını kaybetmesine neden oldu.)
  14. The inflexible seating arrangement at the event made it difficult for attendees to socialize. (Etkinlikteki esnek olmayan oturma düzeni, katılımcıların sosyalleşmesini zorlaştırdı.)
  15. The inflexible schedule of the project made it impossible to meet the deadline. (Projenin esnek olmayan zaman çizelgesi, tes

lim tarihine yetişmesini imkansız hale getirdi.)
16. Her inflexible stance on the issue caused a rift in the team. (Konudaki katı tutumu, takımda ayrılık yarattı.)

  1. The inflexible format of the report left no room for creativity. (Raporun esnek olmayan formatı, yaratıcılık için hiçbir alan bırakmadı.)
  2. The inflexible budget of the project made it difficult to allocate resources effectively. (Projenin esnek olmayan bütçesi, kaynakları etkili bir şekilde tahsis etmeyi zorlaştırdı.)
  3. The inflexible dress code at the office caused tension among employees. (Ofisteki esnek olmayan kıyafet kodu, çalışanlar arasında gerilime neden oldu.)
  4. His inflexible attitude towards change has held back the company’s progress. (Değişime karşı katı tutumu, şirketin ilerlemesini engelledi.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. O kadar katı ki, hiç kimseyi düşünmez.
  2. Kurallar esnek değil ve değiştirilemez.
  3. Katı kişiliği, onunla çalışmayı zorlaştırıyor.
  4. Şirketin esnek olmayan politikaları, birçok çalışanını kaybetmesine neden oldu.
  5. Öğretmenin esnek olmayan öğretim yaklaşımı, öğrencilerin ilgisizliğine neden oldu.
  6. Günlük rutinine katı bir şekilde bağlı ve herhangi bir şey onu bozarsa üzülür.
  7. Hükümetin göçmenlik konusundaki katı tutumu tartışmalara neden oldu.
  8. Şirketin esnek olmayan çalışma saatleri, aileleri olan çalışanlar için zorlu hale getiriyor.
  9. Katı inançları, alternatif bakış açılarını göz önünde bulundurmasına engel oluyor.
  10. Kuruluşun esnek olmayan yapısı, yeni fikirlerin uygulanmasını zorlaştırıyor.
  11. O kadar katı ki, yeni kanıtlar sunulmasına rağmen fikrini değiştirmeyi reddetti.
  12. Ürünün esnek olmayan fiyatlandırma yapısı, küçük işletmelerin bütçelerine uygun hale getirmesini zorlaştırıyor.
  13. Katı kişiliği, birçok arkadaşını kaybetmesine neden oldu.
  14. Etkinlikteki esnek olmayan oturma düzeni, katılımcıların sosyalleşmesini zorlaştırdı.
  15. Projenin esnek olmayan zaman çizelgesi, teslim tarihine yetişmesini imkansız hale getirdi.
  16. Konudaki katı tutumu, takımda ayrılık yarattı.
  17. Raporun esnek olmayan formatı, yaratıcılık için hiçbir alan bırakmadı.
    18

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.