İnequality İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnequality İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnequality (Eşitsizlik) İle İlgili Örnek Cümleler:

İnequality kelimesi, Türkçe’deki eşitsizlik anlamına gelir. Aşağıda, kelimenin örnek cümlelerde nasıl kullanılabileceğine dair 20 örnek yer almaktadır:

  1. The inequality between the rich and poor in this country is staggering. (Bu ülkedeki zengin ve fakir arasındaki eşitsizlik şaşırtıcı.)
  2. Gender inequality is still a major issue in many societies. (Cinsiyet eşitsizliği hala birçok toplumda önemli bir sorundur.)
  3. The government has promised to address income inequality. (Hükümet, gelir eşitsizliğine çözüm bulacağına söz verdi.)
  4. There is a growing awareness of racial inequality in our country. (Ülkemizde ırk eşitsizliğine dair artan bir farkındalık var.)
  5. Economic inequality is a complex problem that requires a multifaceted solution. (Ekonomik eşitsizlik, çok yönlü bir çözüm gerektiren karmaşık bir problemdir.)
  6. The education system perpetuates inequality by favoring the wealthy. (Eğitim sistemi, zenginleri tercih ederek eşitsizliği devam ettiriyor.)
  7. The company’s pay structure was criticized for its inequality. (Şirketin ücret yapısı, eşitsizliği nedeniyle eleştirildi.)
  8. Inequality in access to healthcare is a global issue. (Sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlik, küresel bir sorundur.)
  9. Wealth inequality has increased dramatically in the past few decades. (Zenginlik eşitsizliği son birkaç on yılda dramatik bir şekilde arttı.)
  10. The artist’s work addresses themes of social inequality. (Sanatçının eseri, sosyal eşitsizlik konularını ele almaktadır.)
  11. The government must take action to reduce inequality in our society. (Hükümet, toplumumuzdaki eşitsizliği azaltmak için önlem almalıdır.)
  12. The inequality in educational opportunities is unfair and unjust. (Eğitim fırsatlarındaki eşitsizlik adil ve haksızdır.)
  13. The report highlights the racial and ethnic inequalities in the criminal justice system. (Rapor, ceza adalet sistemindeki ırksal ve etnik eşitsizlikleri vurguluyor.)
  14. The film explores the class inequality in contemporary society. (Film, çağdaş toplumdaki sınıf eşitsizliğini keşfediyor.)
  15. The government’s policies have exacerbated inequality in our society. (Hükümetin politikaları, toplumumuzdaki eşitsizliği kötüleştirdi.)
  16. The article argues that economic inequality is a threat to democracy. (Makale, ekonomik eşitsizliğin demokrasiye bir tehdit olduğunu savunuyor.)
  17. Inequality in the

workplace is a persistent problem that needs to be addressed. (İşyerindeki eşitsizlik, çözülmesi gereken süregelen bir sorundur.)
18. The organization is dedicated to fighting inequality and promoting social justice. (Organizasyon, eşitsizliğe karşı mücadele etmeye ve sosyal adaleti teşvik etmeye adanmıştır.)

  1. The effects of inequality can be seen in health outcomes and life expectancy. (Eşitsizliğin etkileri, sağlık sonuçları ve yaşam beklentisinde görülebilir.)
  2. Addressing inequality requires a systemic change in policies and attitudes. (Eşitsizliğe çözüm bulmak, politika ve tutumlarda sistemik bir değişiklik gerektirir.)

(Hepsini mavi ve kalın yazdım.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.