İneptitude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İneptitude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İneptitude Nedir?

İneptitude, Türkçe karşılığı olarak beceriksizlik, yetersizlik, beceri eksikliği anlamlarına gelir. İngilizce’de ise “ineptitude” kelimesi kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. His ineptitude in math was obvious from his poor test scores. (Matematikteki beceriksizliği, kötü test sonuçlarından açıkça belliydi.)
  2. The team’s ineptitude cost them the game. (Takımın beceriksizliği onlara oyunu kaybettirdi.)
  3. Her ineptitude in the kitchen resulted in a burnt meal. (Mutfaktaki yetersizliği yanmış bir yemekle sonuçlandı.)
  4. The company suffered from the CEO’s ineptitude in decision-making. (Şirket, CEO’nun karar vermedeki yetersizliğinden zarar gördü.)
  5. The politician’s ineptitude was exposed during the debate. (Politikacının yetersizliği tartışma sırasında ortaya çıktı.)
  6. His ineptitude at driving was evident when he crashed into a tree. (Sürüşteki yetersizliği bir ağaca çarptığında açıkça ortaya çıktı.)
  7. The student’s ineptitude in writing was reflected in his low grades. (Öğrencinin yazma becerisindeki yetersizliği düşük notlarına yansıdı.)
  8. The artist’s ineptitude in painting led to a poorly executed piece. (Sanatçının resim yapma yetersizliği, kötü yapılmış bir esere yol açtı.)
  9. The employee’s ineptitude in handling customer complaints resulted in lost business. (Müşteri şikayetlerini ele alma konusundaki yetersizliği, kaybedilen işlere neden oldu.)
  10. Her ineptitude at public speaking made her nervous during the presentation. (Kamusal konuşmalardaki yetersizliği, sunum sırasında sinirli olmasına neden oldu.)
  11. The chef’s ineptitude in seasoning the food ruined the dish. (Aşçının yemekleri tatlandırmada yetersizliği, yemeği mahvetti.)
  12. The athlete’s ineptitude at the sport made him the team’s weakest link. (Spor konusundaki yetersizliği, onu takımın en zayıf halkası yaptı.)
  13. The company’s ineptitude in customer service resulted in a decline in sales. (Müşteri hizmetleri konusundaki yetersizlikleri, satışlardaki düşüşe neden oldu.)
  14. The writer’s ineptitude at character development made the story lack depth. (Karakter geliştirme konusundaki yetersizliği, hikayenin derinlikten yoksun olmasına neden oldu.)
  15. The pilot’s ineptitude in handling the plane during turbulence caused panic among the passengers. (Türbülans sırasında uçakla başa çıkma konusundaki y

etersizliği, yolcular arasında panik yaratmaya neden oldu.)
16. The contractor’s ineptitude in building the house led to numerous construction errors. (Ev yapımında yetersizliği, birçok yapı hatasına yol açtı.)

  1. The employee’s ineptitude at following instructions caused delays in the project. (Talimatları takip etmedeki yetersizliği, projedeki gecikmelere neden oldu.)
  2. The comedian’s ineptitude at delivering jokes resulted in an awkward performance. (Şakaları sunmadaki yetersizliği, garip bir performansa neden oldu.)
  3. The surgeon’s ineptitude during the operation put the patient’s life at risk. (Operasyondaki yetersizliği, hastanın hayatını riske attı.)
  4. The student’s ineptitude in foreign language learning made it difficult for him to communicate during his travels. (Yabancı dil öğrenmedeki yetersizliği, seyahatleri sırasında iletişim kurmasını zorlaştırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.