İnedible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnedible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnedible (yenilemez)

İnedible kelimesi, yemek veya içecek gibi şeylerin tüketilmesi için uygun olmadığını ifade eder. Aşağıda, “inedible” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle ve Türkçe karşılıkları verilmiştir:

  1. The food was completely inedible. (Yiyecek tamamen yenilemezdi.)
  2. The mushrooms in the forest were inedible. (Ormandaki mantarlar yenilemezdi.)
  3. The meat was so tough that it was practically inedible. (Et o kadar sertti ki neredeyse yenilemezdi.)
  4. The soup tasted terrible and was almost inedible. (Çorba kötü tadı ve neredeyse yenilemezdi.)
  5. The fruit had gone bad and was inedible. (Meyve bozuldu ve yenilemezdi.)
  6. The cake was so dry and hard that it was inedible. (Kek o kadar kuru ve sertti ki yenilemezdi.)
  7. The food had been left out for too long and was inedible. (Yiyecek çok uzun süre bekletildi ve yenilemezdi.)
  8. The fish was inedible because it had not been cooked properly. (Balık uygun şekilde pişirilmediği için yenilemezdi.)
  9. The pasta had been overcooked and was inedible. (Makarna fazla pişirilmişti ve yenilemezdi.)
  10. The cheese had mold on it and was inedible. (Peynirin üzerinde küf vardı ve yenilemezdi.)
  11. The bread was stale and inedible. (Ekmek bayattı ve yenilemezdi.)
  12. The vegetables were so old that they were inedible. (Sebzeler o kadar eskiydi ki yenilemezdi.)
  13. The sauce was too salty and was inedible. (Sos çok tuzluydu ve yenilemezdi.)
  14. The chicken had been undercooked and was inedible. (Tavuk az pişirildi ve yenilemezdi.)
  15. The cake had been burned and was inedible. (Kek yanmıştı ve yenilemezdi.)
  16. The pizza had been sitting out for too long and was inedible. (Pizza çok uzun süre bekletildi ve yenilemezdi.)
  17. The fruit was not ripe and was inedible. (Meyve olgunlaşmamıştı ve yenilemezdi.)
  18. The sandwich had been left out in the sun and was inedible. (Sandviç güneşte bırakıldı ve yenilemezdi.)
  19. The cake had been made with expired ingredients and was inedible. (Kek süresi dolmuş malzemelerle yapılmıştı ve yenilemezdi.)
  20. The meat had gone bad and was inedible. (Et bozuldu ve yenilemezdi.)
  1. The cookies were so burnt that they were inedible. (Kurabiyeler o kadar yanmıştı ki yenilemezdi.)
  2. The fruit was infested with worms and was inedible. (Meyve solucanlarla doluydu ve yenilemezdi.)
  3. The drink had gone flat and was inedible. (İçecek gazını kaybetmişti ve yenilemezdi.)
  4. The seafood was inedible due to the high levels of mercury. (Deniz ürünleri cıva seviyesi yüksek olduğu için yenilemezdi.)
  5. The food had been contaminated with bacteria and was inedible. (Yiyecek bakteri ile enfekte oldu ve yenilemezdi.)
  6. The sauce had curdled and was inedible. (Sos kesilmişti ve yenilemezdi.)
  7. The vegetables had been cooked with too much oil and were inedible. (Sebzeler fazla yağda pişirildi ve yenilemezdi.)
  8. The food had been stored at the wrong temperature and was inedible. (Yiyecek yanlış sıcaklıkta saklandı ve yenilemezdi.)
  9. The dish was so spicy that it was inedible. (Yemek o kadar baharatlıydı ki yenilemezdi.)
  10. The bread had been made with spoiled flour and was inedible. (Ekmek bozuk unla yapılmıştı ve yenilemezdi.)

(Hepsini kontrol ettim, son cümle 30’a tamamlanmış oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.