İndependent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndependent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Independent

Independent, Türkçe’de “bağımsız” anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyin başka bir şeyle ilişkisiz olması veya kontrol edilmemesi durumlarında kullanılır. Ayrıca, bireysel veya özgür düşüncelere sahip olan bir kişi için de kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

  1. I am an independent person. (Ben bağımsız bir insanım.)
  2. The country declared its independence in 1776. (Ülke 1776’da bağımsızlığını ilan etti.)
  3. The artist’s work is completely independent of any influences. (Sanatçının çalışması herhangi bir etkiden bağımsızdır.)
  4. Independent research is crucial in the field of science. (Bilim alanında bağımsız araştırma hayati önem taşır.)
  5. The company is owned by an independent investor. (Şirket, bağımsız bir yatırımcıya aittir.)
  6. She decided to start her own independent business. (Kendi bağımsız işini kurmaya karar verdi.)
  7. The journalist is known for her independent reporting. (Gazeteci, bağımsız haberciliği ile tanınır.)
  8. The independent candidate won the election. (Bağımsız aday seçimi kazandı.)
  9. The country’s economy is heavily dependent on independent businesses. (Ülkenin ekonomisi bağımsız işletmelere ağır şekilde bağımlıdır.)
  10. The teenager is learning to be independent. (Genç, bağımsız olmayı öğreniyor.)
  11. The film received rave reviews for its independent spirit. (Film, bağımsız ruhu nedeniyle övgü aldı.)
  12. The company operates independently from its parent company. (Şirket, ana şirketinden bağımsız olarak faaliyet göstermektedir.)
  13. The author published his book through an independent publishing house. (Yazar, kitabını bağımsız bir yayınevi aracılığıyla yayınladı.)
  14. Independent thinking is highly valued in academia. (Akademide bağımsız düşünme çok değerlidir.)
  15. The committee is made up of independent experts. (Komite, bağımsız uzmanlardan oluşmaktadır.)
  16. She lives independently in her own apartment. (Kendi dairelerinde bağımsız yaşar.)
  17. The organization advocates

for independent living for people with disabilities. (Organizasyon, engelli insanlar için bağımsız yaşamı savunur.)
18. The artist enjoys the independence that comes with being self-employed. (Sanatçı, kendi işinde çalışmanın getirdiği bağımsızlıktan keyif alıyor.)

  1. The company has an independent auditor to ensure financial transparency. (Şirket, mali şeffaflığı sağlamak için bağımsız bir denetçiye sahiptir.)
  2. The independent film festival showcases emerging filmmakers. (Bağımsız film festivali, yükselen filmleri sergiliyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.