İncestuous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İncestuous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Incestuous

Incestuous, Türkçe karşılığıyla ensest anlamına gelir ve aile içinde cinsel ilişkiyi ifade eder. İşte 20 örnek cümle:

1. Incestuous relationships are illegal and morally unacceptable.
   (Türkçe: Ensest ilişkiler yasal olarak kabul edilemez ve ahlaki olarak doğru değildir.)

2. The story depicts an incestuous relationship between a brother and sister.
   (Türkçe: Hikaye, kardeşler arasında bir ensest ilişkisini anlatıyor.)

3. The book was banned due to its incestuous content.
   (Türkçe: Kitap, ensest içeriği nedeniyle yasaklandı.)

4. She couldn’t bear the thought of an incestuous relationship with her father.
   (Türkçe: Babasıyla bir ensest ilişki düşüncesini taşıyamadı.)

5. The family was torn apart by an incestuous affair.
   (Türkçe: Aile, bir ensest ilişki yüzünden parçalandı.)

6. The community was shocked to learn about the incestuous relationship within the family.
   (Türkçe: Topluluk, aile içindeki ensest ilişkiden haberdar olunca şok oldu.)

7. The movie portrays an incestuous relationship between a mother and son.
   (Türkçe: Film, bir anne ile oğlu arasındaki bir ensest ilişkiyi anlatıyor.)

8. The child suffered from trauma due to the incestuous relationship with her uncle.
   (Türkçe: Çocuk, amcasıyla olan ensest ilişki nedeniyle travma geçirdi.)

9. The novel explores the psychological effects of an incestuous relationship.
   (Türkçe: Roman, bir ensest ilişkinin psikolojik etkilerini araştırıyor.)

10. The family kept their incestuous relationship a secret from the rest of the world.
    (Türkçe: Aile, ensest ilişkilerini dünyadan gizli tuttu.)

11. The couple faced legal consequences for their incestuous affair.
    (Türkçe: Çift, ensest ilişkileri n

eden yasal sonuçlarla karşı karşıya kaldı.)

12. The society shunned the family because of their incestuous relationship.
    (Türkçe: Toplum, ailelerinin ensest ilişkisi nedeniyle onlardan uzak durdu.)

13. The siblings were raised in an incestuous household and had no idea it was wrong.
    (Türkçe: Kardeşler, ensest bir evde büyüdüler ve bu yanlış olduğunu bilmiyorlardı.)

14. The church condemned the incestuous relationship between the father and daughter.
    (Türkçe: Kilise, baba ile kızı arasındaki ensest ilişkiyi kınadı.)

15. The couple’s incestuous affair was discovered when the woman became pregnant.
    (Türkçe: Çiftin ensest ilişkisi, kadının hamile kalmasıyla ortaya çıktı.)

16. The therapist helped the survivor of an incestuous relationship to heal from the trauma.
    (Türkçe: Terapist, bir ensest ilişkinin kurbanına travmadan kurtulması için yardımcı oldu.)

17. The family tried to justify their incestuous relationship by claiming they were in love.
    (Türkçe: Aile, aşık olduklarını iddia ederek ensest ilişkilerini meşrulaştırmaya çalıştı.)

18. The police arrested the man for engaging in an incestuous relationship with his sister.
    (Türkçe: Polis, kız kardeşiyle ensest ilişkiye girdiği için adamı tutukladı.)

19. The community ostracized the family after discovering their incestuous relationship.
    (Türkçe: Topluluk, ailelerinin ensest ilişkisini keşfettikten sonra onları dışladı.)

20. The survivor of an incestuous relationship found healing and closure through therapy.
    (Türkçe: Bir ensest ilişkinin kurbanı olan kişi, terapi sayesinde iyileşme ve kapanış buldu.)