İnadequate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnadequate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Inadequate (Yetersiz)

İnadequate kelimesi Türkçe’de yetersiz, eksik anlamına gelir. Aşağıda, “inadequate” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulunmaktadır:

1. She was fired from her job due to inadequate performance. (Yetersiz performans nedeniyle işten çıkarıldı.)
2. The supplies were inadequate to meet the demand. (Talebi karşılamak için malzemeler yetersizdi.)
3. The safety measures in the building were inadequate. (Binadaki güvenlik önlemleri yetersizdi.)
4. The instructions were inadequate and unclear. (Talimatlar yetersiz ve net değildi.)
5. His salary was inadequate to support his family. (Maaşı ailesini geçindirmek için yetersizdi.)
6. The information provided was inadequate for making a decision. (Karar vermek için sağlanan bilgi yetersizdi.)
7. The equipment was inadequate for the job. (Ekipman iş için yetersizdi.)
8. The teacher’s explanation was inadequate for the students to understand. (Öğretmenin açıklaması öğrencilerin anlaması için yetersizdi.)
9. The company’s response to the crisis was inadequate. (Şirketin krize verdiği yanıt yetersizdi.)
10. The budget allocated for the project was inadequate. (Proje için ayrılan bütçe yetersizdi.)
11. The training provided to the employees was inadequate. (Çalışanlara verilen eğitim yetersizdi.)
12. The medicine was ineffective due to inadequate dosage. (İlaç yetersiz dozaj nedeniyle etkisiz oldu.)
13. The communication between the team members was inadequate. (Takım üyeleri arasındaki iletişim yetersizdi.)
14. The road infrastructure was inadequate for the increased traffic. (Artan trafik için yol altyapısı yetersizdi.)
15. The security system was inadequate to prevent the theft. (Hırsızlığı önlemek için güvenlik sistemi yetersizdi.)
16. The lighting in the room was inadequate for reading. (Okumak için oda aydınlatması yetersizdi.)
17. The insurance coverage was inadequate for the damages caused by the storm. (Fırtına nedeniyle oluşan hasar için sigorta kapsamı yetersizdi.)
18. The number of staff was inadequate for the workload. (İş yükü için personel sayısı yetersizdi.)
19. The proofreading was inadequate, there were many errors in the text. (Okuma yanlışları yetersizdi, metinde birçok hata vardı.)
20. The research conducted was inadequate, the sample size was too small. (Yapılan araştırma yetersizdi, örneklem büyüklüğü çok küçüktü.)

21. The equipment maintenance was inadequate, leading to frequent breakdowns. (Ekipman bakımı yetersizdi, sık arızalara neden oldu.)
22. The company’s policies were inadequate in addressing employee grievances. (Şirketin politikaları çalışan şikayetlerine cevap vermek için yetersizdi.)
23. The website’s security measures were inadequate, leading to a data breach. (Web sitesinin güvenlik önlemleri yetersizdi, bir veri ihlali yaşandı.)
24. The customer service provided by the company was inadequate, leading to customer dissatisfaction. (Şirket tarafından sunulan müşteri hizmetleri yetersizdi, müşteri memnuniyetsizliğine neden oldu.)
25. The heating system in the building was inadequate, leading to low temperatures in the winter. (Binadaki ısıtma sistemi yetersizdi, kış aylarında düşük sıcaklıklara neden oldu.)
26. The project’s timeline was inadequate, leading to delays and cost overruns. (Projenin zaman çizelgesi yetersizdi, gecikmelere ve maliyet aşımına neden oldu.)
27. The quality of the product was inadequate, with many defects and flaws. (Ürünün kalitesi yetersizdi, birçok hata ve kusurlarla birlikte.)
28. The company’s marketing strategy was inadequate, leading to poor sales performance. (Şirketin pazarlama stratejisi yetersizdi, düşük satış performansına neden oldu.)
29. The internet speed in the area was inadequate, making it difficult to use online services. (Bölgedeki internet hızı yetersizdi, çevrimiçi hizmetleri kullanmayı zorlaştırdı.)
30. The training materials provided were inadequate, not covering all necessary topics. (Sağlanan eğitim materyalleri yetersizdi, tüm gerekli konuları kapsamadı.)