Before Hand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Before Hand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Before Hand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Before hand, anlamı “önceden” olan bir kelime öbeğidir. Önceden yapılacak bir şeyi belirtmek için sıkça kullanılır.

1. I need to prepare my presentation before hand. (Sunumumu önceden hazırlamam gerekiyor.)
2. Please let us know before hand if you’re coming to the party. (Partiye gelecekseniz lütfen önceden haber verin.)
3. We booked our flights before hand to get a good deal. (Uygun fiyatlar için uçak biletimizi önceden ayırttık.)
4. He always reads the agenda before hand to prepare for the meeting. (Toplantıya hazırlık yapmak için her zaman gündemi önceden okur.)
5. You should check the weather forecast before hand and pack accordingly. (Hava durumunu önceden kontrol etmeli ve buna göre hazırlık yapmalısın.)
6. We had to make reservations before hand to get a table at the restaurant. (Restoranda bir masa ayırtmak için önceden rezervasyon yapmak zorunda kaldık.)
7. It’s important to plan your route before hand if you’re going on a road trip. (Yolculuğa çıkacaksanız rotanızı önceden planlamak önemlidir.)
8. She always writes her shopping list before hand to avoid forgetting anything. (Hiçbir şeyi unutmamak için her zaman alışveriş listesini önceden yazar.)
9. We agreed on the terms before hand and signed the contract. (Sözleşmeyi imzalamadan önce şartları önceden kabul ettik.)
10. The tickets sold out quickly so we had to buy them before hand. (Biletler hızlıca tükendiği için önceden almamız gerekti.)
11. He reviewed the material before hand so he was well-prepared for the exam. (Sınav için iyi hazırlanmak için materyali önceden inceledi.)
12. She always packs her suitcase before hand to avoid last-minute stress. (Son dakika stresinden kaçınmak için her zaman bavulunu önceden hazırlar.)
13. We made sure to confirm the meeting time before hand to avoid any confusion. (Karışıklığı önlemek için toplantı saati hakkında önceden teyit ettik.)
14. The wedding planner discussed all the details with us before hand to ensure everything went smoothly. (Düğün planlayıcısı her şeyin sorunsuz gitmesi için önceden tüm detayları konuştu.)
15. It’s important to do your research before hand when buying a car. (Araba alırken önceden araştırma yapmak önemlidir.)
16. She always makes a schedule before hand to manage her time effectively. (Zamanını etkili bir şekilde yönetmek için her zaman önceden bir program yapar.)
17. The company sent us the agenda before hand so we could prepare for the meeting. (Şirket toplantısı için hazırlık yapabilmemiz için gündemi önceden gönderdiler.)

18. We had to book our hotel before hand because it was peak season. (Yüksek sezon olduğu için otelimizi önceden ayırtmak zorunda kaldık.)
19. The restaurant requires reservations before hand for large groups. (Büyük gruplar için restoran önceden rezervasyon istiyor.)
20. It’s always a good idea to check the traffic before hand to avoid being late. (Geç kalmamak için trafik durumunu önceden kontrol etmek her zaman iyi bir fikirdir.)