İn That Case İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İn That Case İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Definition:

“In that case” is a phrase used to indicate that if a particular situation were to occur, then a certain consequence would result.

Examples:

1. In that case, we should start preparing for the worst. (O halde, en kötüsüne hazırlanmaya başlamalıyız.)
2. If you can’t make it to the meeting, in that case we will need to reschedule. (Toplantıya katılamazsanız, o halde yeniden planlamamız gerekecek.)
3. In that case, I will have to ask for an extension on the deadline. (O halde, son tarihi uzatmak için talep etmek zorunda kalacağım.)
4. If we don’t get the funding, in that case we will have to cancel the project. (Finansmanı alamazsak, o halde projeyi iptal etmek zorunda kalacağız.)
5. If the weather is bad, in that case we will have to postpone the picnic. (Hava kötüyse, o halde pikniği ertelemek zorunda kalacağız.)
6. In that case, I think it’s best if we don’t move forward with the deal. (O halde, işlemi devam ettirmemenin en iyisi olduğunu düşünüyorum.)
7. If we miss the train, in that case we will have to take a taxi. (Trene yetişemezsek, o halde taksiyle gitmek zorunda kalacağız.)
8. In that case, I will have to find a new roommate. (O halde, yeni bir oda arkadaşı bulmak zorunda kalacağım.)
9. If the product doesn’t sell well, in that case we will have to discontinue it. (Ürün iyi satış yapmazsa, o halde üretimini durdurmak zorunda kalacağız.)
10. If we can’t find a cheaper supplier, in that case we will have to raise our prices. (Daha ucuz bir tedarikçi bulamazsak, o halde fiyatlarımızı yükseltmek zorunda kalacağız.)
11. In that case, we will have to cancel the reservation. (O halde, rezervasyonu iptal etmek zorunda kalacağız.)
12. If the repairs are too expensive, in that case we might have to sell the car. (Tamiratlar çok pahalıysa, o halde arabayı satmak zor

    da kalabiliriz.)

13. In that case, we should look for a different solution. (O halde, farklı bir çözüm aramalıyız.)
14. If the flight is delayed, in that case we will have to find a hotel for the night. (Uçuş gecikirse, o halde gece için bir otel bulmak zorunda kalacağız.)
15. In that case, we should consider other options. (O halde, diğer seçenekleri düşünmeliyiz.)
16. If the project is behind schedule, in that case we will have to work overtime. (Proje takviminden geride kalırsa, o halde fazla mesai yapmak zorunda kalacağız.)
17. In that case, we will have to change our plans. (O halde, planlarımızı değiştirmek zorunda kalacağız.)
18. If the restaurant is full, in that case we will have to find another place to eat. (Restoran doluysa, o halde başka bir yer bulmak zorunda kalacağız.)
19. In that case, we should seek advice from an expert. (O halde, bir uzmandan tavsiye almamız gerekiyor.)
20. If we don’t get the job, in that case we will have to keep looking. (İşi alamazsak, o halde aramaya devam etmek zorunda kalacağız.)
21. In that case, we should proceed with caution. (O halde, dikkatli bir şekilde ilerlemeliyiz.)