Bedraggle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Bedraggle:
Türkçe karşılığı: ıslatmak, çamurlandırmak
- The rainstorm bedraggled my clothes.
(Toprak kayanın benim giysilerimi ıslatması.) - She was bedraggled after walking in the rain.
(Yürüyüşünden sonra yağmurda ıslanmış haldeydi.) - The puppy bedraggled his fur by playing in the mud.
(Köpek yavrusu, çamurda oynayarak tüylerini çamurlandırdı.) - The river overflowed and bedraggled the entire park.
(Nehir taştı ve bütün parkı ıslattı.) - The wet grass bedraggled my shoes.
(İslak çimler ayakkabılarımı ıslattı.) - She was bedraggled and exhausted after running the marathon in the rain.
(Yağmurda maraton koşusundan sonra çamurlanmış ve bitkin düştü.) - The wind bedraggled the leaves on the trees.
(Rüzgar ağaçların yapraklarını ıslattı.) - I bedraggled my hair by swimming in the ocean.
(Okyanusta yüzerek saçlarımı ıslattım.) - The muddy trail bedraggled our hiking boots.
(Çamurlu patika yürüyüş botlarımızı ıslattı.) - She refused to go outside because she didn’t want to bedraggle her new dress.
(Yeni elbisesini ıslatmak istemediği için dışarı çıkmayı reddetti.) - The storm bedraggled the flowers in the garden.
(Fırtına bahçedeki çiçekleri ıslattı.) - The children bedraggled their clothes while playing in the rain.
(Çocuklar yağmurda oynarken kıyafetlerini ıslattılar.) - She was careful not to bedraggle her hair after getting it styled.
(Saçları şekillendirildikten sonra ıslatmamak için dikkatliydi.) - The dog bedraggled the couch after playing in the rain.
(Köpek, yağmurda oynadıktan sonra kanepeyi ıslattı.) - I accidentally bedraggled my book by spilling my drink on it.
(Kitabımı yanlışlıkla içkimi dökerek ıslattım.) - The car got bedraggled in the flood.
(Araba sel sularında ıslak kaldı.) - She was frustrated when she bedraggled her clothes on the way to work.
(İşe giderken kıyafetlerini ıslatınca sinirlendi.) - The baby bedraggled his diaper during his first swim.
- The baby bedraggled his diaper during his first swim.
(Bebeğin ilk yüzmesinde bezini ıslattı.) - The wet grass bedraggled the picnic blanket.
(İslak çimler piknik örtüsünü ıslattı.) - The storm bedraggled the outdoor wedding ceremony.
(Fırtına açık hava düğün törenini ıslattı.)
Hemen Yorum Yaz