İn Actual Fact İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İn Actual Fact İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Actual Fact

Actual Fact, gerçek bir durumun veya gerçekliğin ifadesidir.

1. Actual fact, I didn’t steal the money.
   (Gerçek şu ki, ben parayı çalmadım.)

2. Actual fact, he is not a doctor but a nurse.
   (Gerçek şu ki, o bir doktor değil, bir hemşiredir.)

3. Actual fact, the company is not making any profit.
   (Gerçek şu ki, şirket hiç kar etmiyor.)

4. Actual fact, I am not interested in politics.
   (Gerçek şu ki, siyasetle ilgilenmiyorum.)

5. Actual fact, he didn’t finish the project on time.
   (Gerçek şu ki, proje zamanında bitmedi.)

6. Actual fact, she is allergic to peanuts.
   (Gerçek şu ki, fıstık alerjisi var.)

7. Actual fact, I don’t know the answer to that question.
   (Gerçek şu ki, o sorunun cevabını bilmiyorum.)

8. Actual fact, the food in that restaurant is terrible.
   (Gerçek şu ki, o restorandaki yemekler berbat.)

9. Actual fact, the weather forecast was incorrect.
   (Gerçek şu ki, hava tahmini yanlış çıktı.)

10. Actual fact, the car was not stolen, it was towed away.
    (Gerçek şu ki, araba çalınmadı, çekildi.)

11. Actual fact, the meeting was canceled due to the weather.
    (Gerçek şu ki, hava koşulları nedeniyle toplantı iptal edildi.)

12. Actual fact, she is a vegetarian.
    (Gerçek şu ki, o bir vejetaryen.)

13. Actual fact, the movie was not as good as the reviews said.
    (Gerçek şu ki, film eleştirilerde söylendiği kadar iyi değildi.)

14. Actual fact, I have never been to Paris.
    (Gerçek şu ki, Paris’e hiç gitmedim.)

15. Actual fact, the project was completed ahead of schedule.
    (Gerçek şu ki, proje zamanından önce tamamlandı.)

17. Actual fact, he didn’t pass the test despite studying all night.
    (Gerçek şu ki, tüm gece çalışmasına rağmen sınavı geçemedi.)

18. Actual fact, the restaurant is closed on Mondays.
    (Gerçek şu ki, restoran pazartesi günleri kapalı.)

19. Actual fact, she broke her leg while skiing.
    (Gerçek şu ki, kayak yaparken bacağını kırdı.)

20. Actual fact, the company is downsizing and laying off employees.
    (Gerçek şu ki, şirket küçülüyor ve çalışanları işten çıkarıyor.)

Note: Bazı örnek cümleler gerçek olmayabilir, sadece örnek amaçlıdır.