Scuffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scuffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scuffle Nedir?

Scuffle, kısa ve düzensiz bir kavgayı veya arbedeyi ifade eden bir isimdir.

Örnek Cümleler:

  1. The police had to intervene to break up the scuffle between the two rival gangs. (Polis, iki rakip çete arasındaki arbedeyi sonlandırmak için müdahale etmek zorunda kaldı.)
  2. During the concert, a scuffle broke out in the crowd, causing chaos. (Konser sırasında, kalabalık arasında bir arbede çıktı ve kaosa neden oldu.)
  3. The scuffle between the two players on the football field resulted in a red card for both. (Futbol sahasındaki iki oyuncu arasındaki arbede, her ikisi için de kırmızı kartla sonuçlandı.)
  4. I heard a scuffle outside my door and went to investigate. (Kapımın dışında bir arbede duydum ve araştırmaya gittim.)
  5. The scuffle ended quickly when the bouncer intervened and threw the troublemakers out. (Kavgaya müdahale eden kapıcı, sorun çıkaranları dışarı attığında arbede hızlıca sona erdi.)
  6. The scuffle in the classroom caused the teacher to stop the lesson and intervene. (Sınıftaki arbede öğretmenin dersi durdurmasına ve müdahale etmesine neden oldu.)
  7. A scuffle broke out between the fans of the rival teams after the match ended. (Maç bittikten sonra, rakip takımların taraftarları arasında bir arbede çıktı.)
  8. The scuffle at the protest turned violent, with police using tear gas to disperse the crowd. (Protestodaki arbede şiddetli bir hal aldı ve polis kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı.)
  9. I saw two men scuffling over a wallet on the street corner. (Sokak köşesinde bir cüzdan için iki adamın arbede ettiğini gördüm.)
  10. The scuffle between the players delayed the start of the game by several minutes. (Oyuncular arasındaki arbede, oyunun başlamasını birkaç dakika geciktirdi.)
  11. The scuffle broke out suddenly, with no one really sure how it started. (Arbede aniden başladı ve kimse nasıl başladığını gerçekten bilmiyordu.)
  12. The scuffle between the two brothers was quickly resolved by their parents. (İki kardeş arasındaki arbede, aileleri tarafından hızlıca çözüldü.)
  13. The scuffle between the two coworkers in the office led to both of them being fired. (Ofisteki iki iş arkadaşı arasındaki arbede, ikisinin de işten çıkarılmasına neden oldu.)
  14. The scuffle between the fans at the concert led to several injuries and arrests. (Konserdeki hayranlar arasındaki arbede, birkaç yaralanmaya ve tutuklamaya neden oldu.)
  15. The scuffle
  1. Despite the scuffle between the two players, the game continued with a referee’s intervention. (İki oyuncu arasındaki arbedeye rağmen, hakemin müdahalesiyle oyun devam etti.)
  2. The scuffle between the protesters and the police resulted in several injuries on both sides. (Protestocular ile polis arasındaki arbede, her iki tarafta da birkaç yaralanmaya neden oldu.)
  3. The scuffle in the bar ended when the bouncers kicked out the troublemakers. (Barın içindeki arbede, kapıcıların sorun çıkaranları dışarı attığı zaman sona erdi.)
  4. The scuffle between the two dogs over a toy was quickly resolved by their owners. (İki köpek arasındaki oyuncak nedeniyle çıkan arbede, sahipleri tarafından hızlıca çözüldü.)
  5. The scuffle between the two siblings was a common occurrence, but they always made up afterwards. (İki kardeş arasındaki arbede yaygın bir olaydı, ancak her zaman barıştılar.)

(Türkçe Çevirileri parantez içinde verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.