İmpudently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpudently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpudently Nedir?

İmpudently, saygısız, terbiyesiz, küstah bir şekilde davranmak anlamına gelen bir zarftır.

Örnek Cümleler:

1. She impudently interrupted the teacher while he was speaking. (O, öğretmen konuşurken terbiyesizce müdahale etti.)
2. The guest impudently demanded an upgrade to a better room. (Konuk, daha iyi bir oda için saygısızca talepte bulundu.)
3. He impudently asked his boss for a raise after only working for a week. (Sadece bir hafta çalıştıktan sonra terbiyesizce patronundan bir zam istedi.)
4. She impudently flirted with her friend’s boyfriend. (Arkadaşının erkek arkadaşıyla terbiyesizce flört etti.)
5. The politician impudently ignored the questions of the reporters. (Politikacı, gazetecilerin sorularını saygısızca görmezden geldi.)
6. The customer impudently complained about the restaurant’s food even though it was good. (Müşteri, yiyeceklerin iyi olmasına rağmen, restoranın yemeği hakkında terbiyesizce şikayet etti.)
7. The teenager impudently talked back to his parents when they asked him to do his chores. (Ebeveynleri ondan ev işlerini yapmasını istediğinde, genç terbiyesizce karşılık verdi.)
8. She impudently cut in line in front of the others waiting for the bus. (Başkaları otobüs beklerken önden kaba bir şekilde sıraya girdi.)
9. The employee impudently left work early without permission. (İzin almadan işten erken ayrılan çalışan terbiyesizce davrandı.)
10. He impudently made fun of his friend’s disability. (Arkadaşının engelli olmasını terbiyesizce dalga konusu yaptı.)
11. The customer impudently refused to pay for the items he broke in the store. (Mağazada kırdığı eşyalar için ödemeyi terbiyesizce reddetti.)
12. She impudently told her boss that he was wrong in front of all her colleagues. (Tüm meslektaşlarının önünde patronuna terbiyesizce yanlış olduğunu söyledi.)
13. The child impudently talked back to his teacher. (Öğretmenine terbiyesizce karşılık veren çocuk.)
14. He impudently ate his roommate’s food without asking. (Oda arkadaşının izni olmadan yiyeceklerini terbiyesizce yedi.)
15. The employee impudently argued with a customer over a minor issue. (Küçük bir konuda müşteriyle terbiyesizce tartışan çalışan.)
16. She impudently told her friend that her outfit looked terrible. (Arkadaşına terbiyesizce giyim tarzının berbat göründüğünü söyledi.)
17. The driver impudently cut off other drivers on the road. (Yolda diğer sürüc

ülerin önünü terbiyesizce kesen sürücü.)
18. The student impudently copied the answers from his classmate’s paper during the exam. (Sınavda sınıf arkadaşının kağıdından terbiyesizce cevapları kopyalayan öğrenci.)

19. The coworker impudently took credit for the project that someone else did most of the work on. (Başkasının çoğu işini yaptığı projeyi terbiyesizce kredi olarak alan iş arkadaşı.)
20. He impudently refused to apologize for his rude behavior. (Terbiyesiz davranışı için özür dilemeyi terbiyesizce reddetti.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve yeşil renkte yazılmıştır)