İmpish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İmpish: Oynak, yaramaz
- He has an impish grin on his face. (Yüzünde oynak bir gülümseme var.)
- The impish child ran around the house, knocking over vases and books. (Yaramaz çocuk evin etrafında koşarak vazoları ve kitapları devirdi.)
- Her impish behavior was getting on my nerves. (Onun yaramaz davranışları sinirlerimi bozuyordu.)
- The impish puppy chewed up my favorite shoes. (Oynak yavru köpek en sevdiğim ayakkabılarımı çiğnedi.)
- He couldn’t resist playing an impish prank on his sister. (Kız kardeşine karşı yaramaz bir şaka yapmamak için dayanamadı.)
- The impish cat knocked over a vase, spilling water all over the floor. (Oynak kedi vazoyu devirdi ve tüm suyu yere döktü.)
- Her impish sense of humor was contagious. (Onun yaramaz mizah anlayışı bulaşıcıydı.)
- The impish boy made funny faces at the teacher during class. (Yaramaz çocuk sınıfta öğretmene komik yüzler yaptı.)
- The impish monkey stole a banana from the fruit vendor. (Oynak maymun meyve satıcısından bir muz çaldı.)
- The impish student hid his friend’s pencil case as a joke. (Yaramaz öğrenci arkadaşının kalem kutusunu şaka olarak sakladı.)
- She had an impish glint in her eye as she planned her mischief. (Onun yaramaz bir şekilde göz kırpan gözleriyle yaramazlıklar planladığı belliydi.)
- The impish toddler crawled around the house, pulling at everything in reach. (Yaramaz bebek evin etrafında emekleyerek, eline ulaşan her şeye dokundu.)
- His impish nature made him the life of the party. (Oynak doğası onu partinin ruhu yaptı.)
- The impish girl giggled as she hid her friend’s shoe. (Yaramaz kız arkadaşının ayakkabısını saklarken kıkırdadı.)
- His impish sense of adventure always led him into trouble. (Onun yaramaz macera duygusu her zaman onu sıkıntıya sokardı.)
- The impish bird chirped loudly, waking up everyone in the neighborhood. (Oynak kuş yüksek sesle cıvıldadı ve mahallede herkesi uyandırdı.)
- She had an impish charm that drew people to her. (Onun yaramaz cazibesi insanları kendine çekiyordu.)
- The impish raccoon rummaged through the trash cans, looking for food. (Yaramaz rakun çöp kutularını karıştırarak yiyecek aradı.)
- His impish behavior got him into trouble with the principal. (Onun yaramaz davranışları onu müdürle başı belaya soktu.)
- The impish dog chased
the cat around the house, knocking over lamps and picture frames. (Oynak köpek evin etrafında kediye koşarak lambaları ve resim çerçevelerini devirdi.)
Hemen Yorum Yaz