İmpish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpish: Oynak, yaramaz

  1. He has an impish grin on his face. (Yüzünde oynak bir gülümseme var.)
  2. The impish child ran around the house, knocking over vases and books. (Yaramaz çocuk evin etrafında koşarak vazoları ve kitapları devirdi.)
  3. Her impish behavior was getting on my nerves. (Onun yaramaz davranışları sinirlerimi bozuyordu.)
  4. The impish puppy chewed up my favorite shoes. (Oynak yavru köpek en sevdiğim ayakkabılarımı çiğnedi.)
  5. He couldn’t resist playing an impish prank on his sister. (Kız kardeşine karşı yaramaz bir şaka yapmamak için dayanamadı.)
  6. The impish cat knocked over a vase, spilling water all over the floor. (Oynak kedi vazoyu devirdi ve tüm suyu yere döktü.)
  7. Her impish sense of humor was contagious. (Onun yaramaz mizah anlayışı bulaşıcıydı.)
  8. The impish boy made funny faces at the teacher during class. (Yaramaz çocuk sınıfta öğretmene komik yüzler yaptı.)
  9. The impish monkey stole a banana from the fruit vendor. (Oynak maymun meyve satıcısından bir muz çaldı.)
  10. The impish student hid his friend’s pencil case as a joke. (Yaramaz öğrenci arkadaşının kalem kutusunu şaka olarak sakladı.)
  11. She had an impish glint in her eye as she planned her mischief. (Onun yaramaz bir şekilde göz kırpan gözleriyle yaramazlıklar planladığı belliydi.)
  12. The impish toddler crawled around the house, pulling at everything in reach. (Yaramaz bebek evin etrafında emekleyerek, eline ulaşan her şeye dokundu.)
  13. His impish nature made him the life of the party. (Oynak doğası onu partinin ruhu yaptı.)
  14. The impish girl giggled as she hid her friend’s shoe. (Yaramaz kız arkadaşının ayakkabısını saklarken kıkırdadı.)
  15. His impish sense of adventure always led him into trouble. (Onun yaramaz macera duygusu her zaman onu sıkıntıya sokardı.)
  16. The impish bird chirped loudly, waking up everyone in the neighborhood. (Oynak kuş yüksek sesle cıvıldadı ve mahallede herkesi uyandırdı.)
  17. She had an impish charm that drew people to her. (Onun yaramaz cazibesi insanları kendine çekiyordu.)
  18. The impish raccoon rummaged through the trash cans, looking for food. (Yaramaz rakun çöp kutularını karıştırarak yiyecek aradı.)
  19. His impish behavior got him into trouble with the principal. (Onun yaramaz davranışları onu müdürle başı belaya soktu.)
  20. The impish dog chased

the cat around the house, knocking over lamps and picture frames. (Oynak köpek evin etrafında kediye koşarak lambaları ve resim çerçevelerini devirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.