İmmerse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmmerse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmmerse (Batırmak, Daldırmak, Gömülü Hale Getirmek)

İmmerse kelimesi, bir şeyi sıvının içine batırmak, daldırmak veya gömülü hale getirmek anlamlarına gelir. İşte bu kelimeyle oluşturulmuş 20 örnek cümle:

  1. I love to immerse myself in a good book. (İyi bir kitaba dalmaktan hoşlanırım.)
  2. The chef will immerse the vegetables in boiling water. (Şef sebzeleri kaynar suya batıracak.)
  3. The scuba diver will immerse himself in the ocean. (Sualtı dalgıcı okyanusa dalacak.)
  4. He likes to immerse himself in different cultures. (Farklı kültürlere dalma sevdiği.)
  5. The artist immersed the canvas in blue paint. (Sanatçı tuvali mavi boya içinde batırdı.)
  6. She loves to immerse herself in the music. (Müzikte kendini kaybetmeyi sever.)
  7. The researchers will immerse the samples in liquid nitrogen. (Araştırmacılar örnekleri sıvı nitrojende batıracaklar.)
  8. He was fully immersed in his work. (İşine tamamen dalmıştı.)
  9. She likes to immerse herself in nature by going on long hikes. (Uzun yürüyüşler yaparak doğanın içine dalma sevdiği.)
  10. The plant should be immersed in water once a week. (Bitki haftada bir kez suya batırılmalıdır.)
  11. She immersed herself in learning the language. (Dili öğrenmek için kendini adadı.)
  12. The archaeologists will immerse the artifact in a preservative solution. (Arkeologlar eseri koruyucu bir çözelti içinde batıracaklar.)
  13. He likes to immerse himself in different sports. (Farklı sporlara dalma sevdiği.)
  14. The fish will be immersed in a brine solution. (Balık tuzlu suya batırılacak.)
  15. She loves to immerse herself in the world of fashion. (Moda dünyasında kendini kaybetmeyi sever.)
  16. The teacher will immerse the students in a cultural activity. (Öğretmen öğrencileri kültürel bir etkinliğe dahil edecek.)
  17. He immersed himself in the study of history. (Tarih çalışmalarına kendini adadı.)
  18. The fabric needs to be immersed in dye for at least an hour. (Kumaş en az bir saat boyunca boyaya batırılmalıdır.)
  19. She likes to immerse herself in the world of art. (Sanat dünyasında kendini kaybetmeyi sever.)
  20. The scientist will immerse the cells in a nutrient solution. (Bilim adamı hücreleri besin çözeltisine batıracak.)
  1. The children were completely immersed in their game. (Çocuklar oyunlarına tamamen dalmışlardı.)
  2. The bread should be immersed in the egg mixture before cooking. (Ekmek pişmeden önce yumurta karışımına batırılmalıdır.)
  3. He immersed himself in meditation for an hour every day. (Her gün bir saat boyunca meditasyona daldı.)
  4. The cloth was immersed in water to remove the stains. (Lekeleri çıkarmak için kumaş suya batırıldı.)
  5. She likes to immerse herself in the world of photography. (Fotoğrafçılık dünyasında kendini kaybetmeyi sever.)
  6. The film immersed the audience in a fantasy world. (Film seyircileri fantastik bir dünyaya götürdü.)
  7. The meat should be immersed in the marinade for at least an hour. (Et en az bir saat boyunca marine sosuna batırılmalıdır.)
  8. He immersed himself in the study of philosophy. (Felsefe çalışmalarına kendini adadı.)
  9. The fabric should be immersed in cold water before washing. (Yıkamadan önce kumaş soğuk suda bekletilmelidir.)
  10. She likes to immerse herself in the world of travel by exploring new places. (Yeni yerleri keşfetmek suretiyle seyahat dünyasında kendini kaybetmeyi sever.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.