Banish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Banish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Banish

Banish, Türkçe’de “defetmek, uzaklaştırmak, kovmak” gibi anlamlara gelir. Aşağıda bu kelimenin İngilizce cümle içinde kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz.

  1. She tried to banish all negative thoughts from her mind. (Zihninden tüm negatif düşünceleri defetmeye çalıştı.)
  2. The king banished his brother from the kingdom. (Kral kardeşini krallıktan uzaklaştırdı.)
  3. He couldn’t banish the memory of her from his mind. (Onun hatırasını zihninden silemedi.)
  4. The teacher banished the disruptive student from the classroom. (Öğretmen, sınıf düzenini bozan öğrenciyi sınıftan kovdu.)
  5. The therapist helped her banish her anxiety. (Terapist, onun kaygılarını defetmesine yardımcı oldu.)
  6. He wanted to banish all reminders of his past life. (Geçmiş hayatının tüm hatıralarını yok etmek istedi.)
  7. The company decided to banish single-use plastics from its products. (Şirket, ürünlerinden tek kullanımlık plastikleri kaldırmaya karar verdi.)
  8. The mayor promised to banish corruption from the city. (Belediye başkanı, şehirden yolsuzluğu kovacağına söz verdi.)
  9. She tried to banish her fear of public speaking. (Topluluk önünde konuşma korkusunu yenmeye çalıştı.)
  10. The landlord banished the tenants for not paying rent. (Ev sahibi, kira ödemeyen kiracıları kovdu.)
  11. The medication helped banish his headache. (İlaç, onun baş ağrısını defetmesine yardımcı oldu.)
  12. The magician banished the rabbit from the hat. (Sihirbaz, tavşanı şapkadan kovdu.)
  13. He needed to banish distractions in order to focus on his work. (İşine odaklanmak için dikkat dağıtan unsurları defetmesi gerekiyordu.)
  14. The coach banished the player from the team for breaking the rules. (Antrenör, kuralları ihlal ettiği için oyuncuyu takımdan kovdu.)
  15. She tried to banish the guilt she felt about the accident. (Kazayla ilgili hissettiği suçluluğu yok etmeye çalıştı.)
  16. The tribe banished the criminal to the outskirts of the village. (Kabile, suçluyu köyün dışına kovdu.)
  17. The new policy aimed to banish discrimination from the workplace. (Yeni politika, işyerinden ayrımcılığı kovmayı hedefliyordu.)
  18. He banished his phone from the bedroom to improve his sleep. (Uykusunu iyileştirmek için telefonunu yatak odasından kovdu.)
  19. The village banished the witch for practicing magic. (Köy, büyü yaptığı için cadıyı kov
  1. She finally managed to banish her bad habits and adopt healthier ones. (Sonunda kötü alışkanlıklarını defetmeyi ve daha sağlıklı olanları benimsemeyi başardı.)

Note: “Banish” is a strong verb and implies a forceful or permanent removal of something/someone from a certain place or situation. It is often used in a formal or dramatic context.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.