İllicit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İllicit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İllicit

İllicit, “yasadışı” anlamına gelir. İşte 20 örnek cümle:

1. Illicit drugs have become a major problem in our society. (Yasadışı uyuşturucular toplumumuzda büyük bir sorun haline geldi.)
2. The company was accused of using illicit methods to obtain confidential information. (Şirket, gizli bilgi elde etmek için yasadışı yöntemler kullandığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
3. He was arrested for possession of illicit firearms. (O, yasadışı silah bulundurma suçundan tutuklandı.)
4. The government is cracking down on illicit trade in endangered species. (Hükümet, tehlike altındaki türlerin yasadışı ticaretine karşı sert önlemler alıyor.)
5. The police discovered an illicit drug lab in the basement of the building. (Polis, binanın bodrum katında bir yasadışı uyuşturucu laboratuvarı buldu.)
6. The organization was accused of engaging in illicit activities. (Örgüt, yasadışı faaliyetlerde bulunmakla suçlandı.)
7. The company was fined for engaging in illicit business practices. (Şirket, yasadışı iş uygulamalarında bulunduğu için para cezasına çarptırıldı.)
8. She was caught trying to sell illicit drugs to an undercover police officer. (O, gizli bir polis memuruna yasadışı uyuşturucu satmaya çalışırken yakalandı.)
9. The government has launched a campaign to combat illicit trafficking in persons. (Hükümet, kişilerin yasadışı ticaretiyle mücadele etmek için bir kampanya başlattı.)
10. The company was accused of using illicit means to avoid paying taxes. (Şirket, vergi ödemekten kaçınmak için yasadışı yöntemler kullandığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
11. The police raided a nightclub suspected of selling illicit drugs. (Polis, yasadışı uyuşturucu sat

ıldığı şüphesiyle bir gece kulübüne baskın düzenledi.)
12. The organization was accused of having illicit connections with criminal groups. (Örgüt, suç örgütleriyle yasadışı bağlantıları olduğu suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)

13. The company was found guilty of engaging in illicit price fixing. (Şirket, yasadışı fiyat düzenlemesi yapmak suçundan suçlu bulundu.)
14. The police seized a large quantity of illicit drugs in a raid. (Polis, bir baskında büyük miktarda yasadışı uyuşturucu ele geçirdi.)
15. The government is working to eliminate illicit financial flows. (Hükümet, yasadışı mali akışları ortadan kaldırmak için çalışıyor.)
16. The company was accused of using illicit means to gain an unfair advantage over its competitors. (Şirket, rakiplerine karşı haksız bir avantaj elde etmek için yasadışı yöntemler kullanmakla suçlandı.)
17. The police arrested several individuals involved in illicit gambling activities. (Polis, yasadışı kumar faaliyetleriyle ilgili birkaç kişiyi tutukladı.)
18. The organization was accused of using illicit funds to finance its activities. (Örgüt, faaliyetlerini finanse etmek için yasadışı fonlar kullandığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
19. The government has increased penalties for illicit wildlife trade. (Hükümet, yasadışı yaban hayatı ticaretine yönelik cezaları arttırdı.)
20. The company was found to be engaging in illicit tax evasion. (Şirket, yasadışı vergi kaçakçılığı yapmakla suçlandı.)