İgnite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İgnite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İgnite:


İngilizce anlamı: to set something on fire; to cause something to burn

İgnite kelimesi, bir şeyi ateşe vermek veya yanmasına neden olmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The fireworks ignited the entire sky. (Ateşleme sistemleri tüm gökyüzünü ateşledi.)
  2. The dry leaves on the ground ignited quickly. (Yerdeki kuru yapraklar hızlıca tutuştu.)
  3. She ignited the gas stove and put the pot on. (Gazlı sobayı yaktı ve tencereyi koydu.)
  4. The match ignited the candle wick. (Kibrit mum fitilini ateşledi.)
  5. The spark from the welding torch ignited the gas. (Kaynak makinesinden çıkan kıvılcım gazı ateşledi.)
  6. The pilot ignited the engine and took off. (Pilot motoru çalıştırdı ve havalanmaya geçti.)
  7. The protest ignited a revolution. (Protesto bir devrimi ateşledi.)
  8. The conductor ignited the orchestra with his passionate speech. (Orkestrayı tutkulu konuşmasıyla coşturdu.)
  9. The passionate kiss ignited their relationship. (Tutkulu öpücük, ilişkilerini ateşledi.)
  10. The insult ignited his anger. (Hakaret öfkesini ateşledi.)
  11. The sun’s rays ignited the desert sands. (Güneş ışınları çöl kumlarını ateşledi.)
  12. The glowing ember ignited the logs in the fireplace. (Parlayan köz şöminedeki odunları ateşledi.)
  13. The enthusiasm of the crowd ignited the athlete’s spirit. (Kalabalığın coşkusu, sporcu ruhunu ateşledi.)
  14. The passion in her eyes ignited his desire. (Gözlerindeki tutku, arzusunu ateşledi.)
  15. The smell of the barbecue ignited his appetite. (Barbekünün kokusu, iştahını ateşledi.)
  16. The fuse ignited the explosives. (Sigorta, patlayıcıları ateşledi.)
  17. The speaker’s words ignited the audience’s imaginations. (Konuşmacının sözleri, izleyicilerin hayal gücünü ateşledi.)
  18. The lightning strike ignited the forest fire. (Şimşek, orman yangınını ateşledi.)
  19. The guitar riff ignited the crowd’s excitement. (Gitar rifleri, kalabalığın heyecanını ateşledi.)
  20. The entrepreneur ignited a business empire from a small idea. (Girişimci, küçük bir fikirden bir iş imparatorluğunu ateşledi.)

İgnite (devamı):

  1. The debate ignited a heated argument between the two politicians. (Tartışma, iki politikacı arasında hararetli bir tartışmayı ateşledi.)
  2. The car’s engine finally ignited after several attempts. (Arabanın motoru, birkaç denemeden sonra nihayet ateşlendi.)
  3. The hot coals ignited the wood chips in the smoker. (Sıcak közler, dumanlayıcıdaki odun parçalarını ateşledi.)
  4. The flash of lightning ignited her fear of thunderstorms. (Şimşek çakması, gök gürültüsünden korkusunu ateşledi.)
  5. The love letter ignited her heart with passion. (Aşk mektubu, kalbini tutkuyla ateşledi.)

Türkçe karşılıkları:

  1. Ateşleme
  2. Tutuşmak
  3. Yakmak
  4. Ateşlemek
  5. Ateşlemek
  6. Çalıştırmak
  7. Ateşlemek
  8. Coşturmak
  9. Ateşlemek
  10. Ateşlemek
  11. Ateşlemek
  12. Ateşlemek
  13. Ateşlemek
  14. Ateşlemek
  15. Ateşlemek
  16. Ateşlemek
  17. Ateşlemek
  18. Ateşlemek
  19. Ateşlemek
  20. Ateşlemek
  21. Ateşlemek
  22. Ateşlemek
  23. Ateşlemek
  24. Ateşlemek
  25. Ateşlemek

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.