İcicle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İcicle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İcicle (Buz Sarkıtı) Nedir?

Icicle, genellikle soğuk havalarda çatılarda, kaya yüzlerinde veya ağaç dallarında oluşan sarkıt şeklindeki buz kristalleridir.

Örnek Cümleler:

  1. The icicles hanging from the roof are beautiful.
    (Tavanın asılı duran buz sarkıtları güzel.)

  2. Icicles formed on the tree branches after the snowfall.
    (Kar yağışından sonra ağaç dallarında buz sarkıtları oluştu.)

  3. The children enjoyed breaking the icicles with a stick.
    (Çocuklar sopayla buz sarkıtlarını kırarak eğlendiler.)

  4. The icicles on the edge of the cliff looked dangerous.
    (Uçurumun kenarındaki buz sarkıtları tehlikeli görünüyordu.)

  5. The icicles slowly melted as the temperature rose.
    (Sıcaklık yükseldikçe buz sarkıtları yavaşça eridi.)

  6. The icicles glittered in the sunlight.
    (Güneş ışığında buz sarkıtları parlıyordu.)

  7. I almost slipped on the ice below the icicles.
    (Buz sarkıtlarının altındaki buzda neredeyse kaydım.)

  8. The icicles were as long as my arm.
    (Buz sarkıtları kol uzunluğundaydı.)

  9. The icicles gave the house a wintry feel.
    (Buz sarkıtları evde kış havası yarattı.)

  10. The icicles made a tinkling sound as they fell.
    (Buz sarkıtları düşerken tıkırtı sesi çıkardı.)

  11. The icicles were so big they reached the ground.
    (Buz sarkıtları çok büyüktü, yere kadar uzanıyordu.)

  12. Icicles can be dangerous when they fall from a height.
    (Buz sarkıtları bir yükseklikten düştüğünde tehlikeli olabilir.)

  13. The icicles on the old castle walls looked like daggers.
    (Eski kale duvarlarındaki buz sarkıtları hançer gibi görünüyordu.)

  14. The icicles created a beautiful winter wonderland.
    (Buz sarkıtları güzel bir kış cenneti yarattı.)

  15. The icicles reflected the colors of the sunset.
    (Buz sarkıtları gün batımının renklerini yansıttı.)

  16. The icicles were so thick they blocked the gutter.
    (Buz sarkıtları o kadar kalındı ki oluk tıkandı.)

  17. The icicles were slippery and hard to remove.
    (Buz sarkıtları kaygan ve çıkarması zordu.)

  18. The icicles dripped water onto the pavement below.
    (Buz sarkıtları aşa

ğıdaki kaldırıma su damlatıyordu.)

  1. The icicles on the window panes made it hard to see outside.
    (Camın üzerindeki buz sarkıtları dışarıyı görmeyi zorlaştırdı.)

  2. The icicles looked like a frozen waterfall.
    (Buz sarkıtları donmuş bir şelale gibi görünüyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.