Hunch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hunch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hunch Nedir?

Hunch, bir şeyin ne olduğuna veya ne olabileceğine dair sezgisel bir anlayış veya hissetme şeklidir. Hunch, sadece mantıkla veya kanıtla açıklanamayan, ancak bazı insanların bazı durumlarda hissettiği bir şeydir.

Örnek Cümleler:

  1. I have a hunch that it’s going to rain today. (Bugün yağmur yağacağına dair bir hissiyatım var.)
  2. She had a hunch that something was wrong. (Bir şeylerin yanlış olduğuna dair bir hissiyatı vardı.)
  3. I don’t have any evidence, just a hunch. (Kanıtım yok, sadece bir hissim var.)
  4. My hunch was right! He did steal my phone. (Hislerim doğruymuş! Telefonumu çalmış.)
  5. I had a hunch that he was lying. (Yalan söylediğine dair bir hissiyatım vardı.)
  6. She had a hunch that the stock market would crash. (Borsanın çökeceğine dair bir hissiyatı vardı.)
  7. I had a hunch that the party was going to be boring. (Partinin sıkıcı olacağına dair bir hissiyatım vardı.)
  8. My hunch is that he’s not telling us the truth. (Hislerime göre bize gerçeği söylemiyor.)
  9. She had a hunch that he was going to propose. (Evlenme teklif edeceğine dair bir hissiyatı vardı.)
  10. I had a hunch that I would win the lottery. (Lotoyu kazanacağıma dair bir hissiyatım vardı.)
  11. His hunch was that the company was going to go bankrupt. (Şirketin iflas edeceğine dair bir hissiyatı vardı.)
  12. I had a hunch that the restaurant would be expensive. (Restoranın pahalı olacağına dair bir hissiyatım vardı.)
  13. Her hunch was that the test would be difficult. (Sınavın zor olacağına dair bir hissiyatı vardı.)
  14. I have a hunch that she’s going to quit her job soon. (Yakında işinden ayrılacağına dair bir hissiyatım var.)
  15. He had a hunch that his team was going to win. (Takımının kazanacağına dair bir hissiyatı vardı.)
  16. I had a hunch that the movie would be scary. (Filmin korkunç olacağına dair bir hissiyatım vardı.)
  17. Her hunch was that the new teacher would be strict. (Yeni öğretmenin sıkı olacağına dair bir hissiyatı vardı.)
  18. I have a hunch that we’re going to be late. (Geç kalacağımıza dair bir hissiyatım var.)
  19. His hunch was that the book would be a bestseller. (Kitabın çok satanlar listesine gireceğine dair bir hissiyatı vardı.)
    20
  1. She had a hunch that her friend was in trouble. (Arkadaşının sorun yaşadığına dair bir hissiyatı vardı.)

Türkçe Karşılıkları:

– hissiyat
– sezgi
– önsezi
– tahmin
– öngörü

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.