However İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
“İle” Türkçe Anlamı:
İle, bir şeyin bir başka şeyle bağlantısını, bir arada oluşunu ya da birlikte gerçekleştirilişini ifade etmek için kullanılan bir edattır.
Örnek cümleler:
- I will go to the cinema with my friends tonight. – Bu akşam arkadaşlarımla sinemaya gideceğim.
- She made a cake with her sister. – Kız kardeşiyle bir kek yaptı.
- He walked to the park with his dog. – Köpeğiyle parka yürüdü.
- I can’t go to the party with you. – Seninle partiye gidemem.
- She studied for the exam with her classmates. – Sınıf arkadaşlarıyla sınav için çalıştı.
- He wrote the report with the help of his colleague. – Raporu meslektaşının yardımıyla yazdı.
- I will buy a gift for my mother with my own money. – Anneme kendi paramla bir hediye alacağım.
- They played basketball with the kids in the park. – Parktaki çocuklarla basketbol oynadılar.
- She went to the gym with her personal trainer. – Kişisel antrenörüyle spor salonuna gitti.
- He traveled to Italy with his girlfriend. – İtalya’ya kız arkadaşıyla seyahat etti.
- I watched the movie with my family. – Filmi ailemle birlikte izledim.
- She went to the concert with her boyfriend. – Konserde erkek arkadaşıyla birlikte gitti.
- He cooked dinner with his wife. – Eşinin yardımıyla akşam yemeği pişirdi.
- They built the house with the help of a contractor. – Yüklenicinin yardımıyla evi inşa ettiler.
- She celebrated her birthday with her friends. – Doğum gününü arkadaşlarıyla kutladı.
- He went on a trip with his coworkers. – İş arkadaşlarıyla bir yolculuğa çıktı.
- I will decorate the house with my sister for Christmas. – Kardeşimle birlikte evi Noel için süsleyeceğim.
- She learned how to dance with her instructor. – Eğitmeniyle nasıl dans edileceğini öğrendi.
- He went to the beach with his family. – Plaja ailesiyle birlikte gitti.
- They studied English with their teacher. – İngilizce öğretmenleriyle ders çalıştılar.
“İle” Türkçe Anlamı Devam:
İle, birlikte yapılan bir eylemi ya da bir arada bulunmayı ifade etmek için kullanılabilir. Bu edat, bir şeyin bir başka şeyle birleşimini, beraberliğini, paylaşımını ya da yardımını da anlatır.
Örnek cümleler:
- She went shopping with her sister. – Kız kardeşiyle birlikte alışverişe çıktı.
- He sang a song with his band. – Grubuyla bir şarkı söyledi.
- They danced together with joy. – Sevinçle birlikte dans ettiler.
- I talked with my boss about the project. – Projeyi patronumla konuştum.
- She played the piano with passion. – Tutkuyla piyano çaldı.
- He ran a marathon with his teammates. – Takım arkadaşlarıyla bir maraton koştu.
- I cooked dinner with my grandmother’s recipe. – Büyükannemin tarifiyle akşam yemeği pişirdim.
- They walked through the park with their children. – Çocuklarıyla parkın içinden yürüdüler.
- She swam in the pool with her friends. – Arkadaşlarıyla havuzda yüzdü.
- He traveled around the world with his backpack. – Sırt çantasıyla dünya turuna çıktı.
- I read the book with interest. – İlgiyle kitabı okudum.
- She wrote the letter with sincerity. – Samimiyetle mektubu yazdı.
- He painted the picture with skill. – Becerisiyle resmi boyadı.
- They solved the problem with teamwork. – Takım çalışmasıyla problemi çözdüler.
- She learned to ride a bike with patience. – Sabırla bisiklet sürmeyi öğrendi.
- He made the sculpture with creativity. – Yaratıcılığıyla heykeli yaptı.
- I enjoyed the concert with excitement. – Heyecanla konserin tadını çıkardım.
- She studied the language with dedication. – Özveriyle dil öğrendi.
- He played the game with enthusiasm. – Coşkuyla oyun oynadı.
- They watched the sunset with awe. – Hayranlıkla güneşi batırırlarken izlediler.
Hemen Yorum Yaz