Horizon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Horizon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Horizon Nedir?


Horizon kelimesi, Türkçe karşılığı “ufuk” olan bir İngilizce kelimesidir. Uzaktaki nesnelerin gökyüzüyle birleştiği yer olan ufuk, genellikle sonsuzluk hissi veren bir manzara sunar.

Örnek cümle açıklamaları:


Burada, “Horizon” kelimesinin kullanımıyla ilgili 20 örnek cümle sunulmaktadır. Her cümle, kelimenin doğru kullanımını ve cümle içindeki anlamını göstermektedir.

Örnek Cümleler:

  1. The sun sank below the horizon. (Güneş ufuk çizgisinin altında battı.)
  2. The horizon seems to stretch out forever. (Ufuk sonsuza kadar uzanıyormuş gibi görünüyor.)
  3. The airplane disappeared beyond the horizon. (Uçak ufuk ötesinde kayboldu.)
  4. The horizon was painted with shades of orange and pink. (Ufuk turuncu ve pembe tonlarıyla boyanmıştı.)
  5. The ship appeared on the horizon as a tiny dot. (Gemi ufukta küçük bir nokta olarak belirdi.)
  6. The horizon always seems to be just out of reach. (Ufuk her zaman elde edilemeyecek gibi görünüyor.)
  7. The mountains stood majestically against the horizon. (Dağlar, ufka karşı görkemli bir şekilde duruyordu.)
  8. The landscape was so beautiful, it seemed to go on forever towards the horizon. (Manzara o kadar güzeldi ki, sonsuzluğa doğru uzanıyormuş gibi görünüyordu.)
  9. The sun’s rays illuminated the horizon. (Güneş ışınları ufku aydınlattı.)
  10. The horizon is always shifting and changing. (Ufuk her zaman değişiyor ve kayıyor.)
  11. The artist painted the horizon with broad, sweeping strokes. (Sanatçı, ufku geniş, kapsamlı darbelerle boyadı.)
  12. As we drove towards the horizon, the sky turned a deep shade of purple. (Ufka doğru giderken, gökyüzü koyu bir mor renge dönüştü.)
  13. The horizon is where the earth meets the sky. (Ufuk, yerin gökyüzüyle buluştuğu yerdir.)
  14. The sun sets behind the horizon, marking the end of another day. (Güneş ufuk çizgisinin arkasında batıyor ve başka bir günün sonunu işaret ediyor.)
  15. We watched the boats on the horizon for hours. (Saatler boyunca ufukta duran tekneleri izledik.)
  16. The storm clouds on the horizon signaled trouble ahead. (Ufkta görülen fırtına bulutları, önümüzdeki sorunları işaret ediyordu.)
  17. The view from the mountaintop was breathtaking, with the horizon stretching out in all directions. (Dağın tepesinden manzara nefes kesiciydi, ufuk her yöne uzanıyord
  1. The sun rose over the horizon, signaling the start of a new day. (Güneş ufuk çizgisinin üzerinden doğdu ve yeni bir günün başlangıcını işaret etti.)
  2. The hazy silhouette on the horizon turned out to be a group of wild horses. (Ufukta görülen sisli siluet, vahşi atların bir grubuymuş.)
  3. The horizon is a symbol of endless possibilities and limitless potential. (Ufuk, sonsuz olanakların ve sınırsız potansiyelin bir sembolüdür.)

Bu örnek cümlelerde, “Horizon” kelimesinin doğru kullanımı gösterilmektedir. Ufuk kelimesi, manzara, gökyüzü, güneş ve deniz gibi doğal unsurlarla sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Ayrıca, bu kelime bir sembol olarak da kullanılabilir ve sonsuz olasılıkları ve potansiyeli ifade edebilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.