Hoi Polloi İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hoi Polloi İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hoi Polloi Nedir?

Hoi polloi, Yunanca kökenli bir deyimdir ve “halk” ya da “insanlar” anlamına gelir. Bu deyim genellikle toplumun alt kesimlerinde yer alan insanlar için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The hoi polloi gathered in the town square to protest the new law. (Halk, yeni kanuna karşı protesto için şehir meydanında toplandı.)
  2. He felt uncomfortable around the hoi polloi and preferred to socialize with the elite. (O, halkın arasında rahatsız hissetti ve seçkinlerle sosyalleşmeyi tercih etti.)
  3. The museum was filled with the hoi polloi on the free admission day. (Müze, ücretsiz giriş gününde halkla doluydu.)
  4. She loved the hoi polloi and always made an effort to connect with them. (O, halkı sevdi ve her zaman onlarla bağlantı kurmaya çalıştı.)
  5. The hoi polloi were not invited to the exclusive party. (Halk, özel partiye davet edilmedi.)
  6. The politician promised to fight for the rights of the hoi polloi. (Politikacı, halkın hakları için mücadele etmeyi vaat etti.)
  7. The hoi polloi cheered as the parade went by. (Halk, geçen geçit töreninde alkışladı.)
  8. The hoi polloi were grateful for the charity’s donations. (Halk, hayır kurumunun bağışlarından memnun kaldı.)
  9. The restaurant was too expensive for the hoi polloi. (Restoran, halk için çok pahalıydı.)
  10. The hoi polloi were fascinated by the street performer’s skills. (Halk, sokak sanatçısının becerilerinden etkilendi.)
  11. The hoi polloi were outraged by the government’s decision. (Halk, hükümetin kararına öfkelendi.)
  12. The hoi polloi were excited to see the famous singer perform. (Halk, ünlü şarkıcının performansını izlemek için heyecanlandı.)
  13. The hoi polloi had no voice in the decision-making process. (Halk, karar alma sürecinde söz sahibi değildi.)
  14. The hoi polloi struggled to make ends meet. (Halk, geçimlerini sağlamakta zorlandı.)
  15. The hoi polloi were impressed by the speaker’s eloquence. (Halk, konuşmacının hitabetinden etkilendi.)
  16. The hoi polloi were dismayed by the rise in crime rates. (Halk, suç oranlarının yükselmesinden hayal kırıklığına uğradı.)
  17. The hoi polloi were delighted when the community center opened. (Halk, toplum merkezinin açılmasıyla mutlu oldu.)
  18. The hoi polloi had to walk miles to get clean water. (Halk, temiz su elde etmek için mil ötede yürümek zorunda kaldı.)
  19. The hoi polloi were ignored by the government until election season

. (Hükümet seçim sezonuna kadar halkı görmezden geldi.)
20. The hoi polloi were amused by the comedian’s jokes. (Halk, komedyenin şakalarından hoşlandı.)

(Türkçe karşılıklar İngilizce cümlelerin başında verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.