Histrionic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Histrionic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Histrionic Nedir?

Histrionic, aşırı dramatik veya dikkat çekici davranışlar sergileyen kişileri ifade eden bir sıfat olarak kullanılır. Bu kişiler genellikle ilgi odağı olmak ve dikkat çekmek isterler.

Örnek cümleler:

1. Sarah’s histrionic behavior always made her the center of attention. (Sarah’nın histrionik davranışları her zaman dikkat çekmesini sağladı.)
2. His histrionic outburst was completely unnecessary. (Onun histrionik patlaması tamamen gereksizdi.)
3. She has a histrionic personality disorder. (O, histrionik kişilik bozukluğuna sahip.)
4. The actor’s histrionic performance left the audience in awe. (Oyuncunun histrionik performansı izleyicileri hayrete düşürdü.)
5. She tends to make histrionic gestures when she speaks. (Konuşurken histrionik jestler yapma eğilimindedir.)
6. His histrionic behavior was a cry for attention. (Onun histrionik davranışları dikkat çekme çabasıydı.)
7. The patient’s histrionic symptoms were difficult to manage. (Hasta’nın histrionik belirtileri yönetmek zordu.)
8. Her histrionic personality often clashed with others. (Onun histrionik kişiliği sıklıkla başkalarıyla çatışıyordu.)
9. He used histrionic tactics to get what he wanted. (İstediğini elde etmek için histrionik taktikler kullandı.)
10. The histrionic tone of her voice made it hard to take her seriously. (Onun ses tonunun histrionik olması, onu ciddiye almamızı zorlaştırdı.)
11. His histrionic behavior was exhausting to be around. (Onun histrionik davranışları etrafındakilere yorucu geliyordu.)
12. The actress’s histrionic performance earned her critical acclaim. (Oyuncunun histrionik performansı eleştirmenlerden övgü aldı.)
13. Her histrionic personality made it difficult for her to maintain relationships. (Onun histrionik kişiliği ilişkilerini sürdürmesini zorlaştırdı.)
14. His histrionic behavior was a cry for help. (Onun histrionik davranışları yardım çığlığıydı.)
15. The politician’s histrionic speeches were often criticized for being insincere. (Politikacının histrionik konuşmaları samimiyetsiz olmakla eleştiriliyordu.)
16. Her histrionic gestures were distracting during the meeting. (Toplantı sırasında onun histrionik jestleri dikkat dağıtıcıydı.)
17. The singer’s histrionic stage presence was unforgettable. (Şarkıcının histrionik sahne varlığı unutulmazdı.)
18. His histrionic reaction was completely over the top. (Onun histrionik tepk

19. The character’s histrionic behavior added an interesting layer to the story. (Karakterin histrionik davranışları hikayeye ilginç bir katman ekledi.)
20. She tends to attract histrionic people into her life. (Hayatına histrionik insanları çekme eğilimindedir.)

(Türkçe Çevirileri kırmızı renkte yazılmıştır.)