Hint İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hint İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hint (İpucu): Bir şeyi anlamayı, hatırlamayı ya da çözmeyi kolaylaştıran bilgi ya da işaret.

Örnek Cümleler:

1. I need a hint to solve this puzzle. (Bu bulmacayı çözmek için bir ipucuna ihtiyacım var.)
2. The teacher gave us a hint about the upcoming exam. (Öğretmen bize yaklaşan sınavla ilgili bir ipucu verdi.)
3. His expression gave me a hint that he was lying. (Yüz ifadesinden yalan söylediğine dair bir ipucu verdi.)
4. Can you give me a hint on how to prepare for the interview? (Mülakata nasıl hazırlanacağıma dair bana bir ipucu verebilir misin?)
5. She dropped a hint that she wants to go on a vacation. (Tatil yapmak istediği hakkında bir ipucu verdi.)
6. I followed the hints on the treasure map and found the hidden treasure. (Hazine haritasındaki ipuçlarını takip ederek saklı hazineleri buldum.)
7. The detective is looking for hints to solve the crime. (Dedektif suçu çözmek için ipuçları arıyor.)
8. The writer added a few hints of foreshadowing to create suspense in the story. (Yazar, hikayede gerilim yaratmak için önceden haber veren birkaç ipucu ekledi.)
9. The scientist is trying to find hints of life on Mars. (Bilim adamı Mars’ta yaşamın ipuçlarını arıyor.)
10. The doctor gave us a hint about how to prevent the spread of the disease. (Doktor bize hastalığın yayılmasını nasıl önleyeceğimize dair bir ipucu verdi.)
11. The job posting gave a hint about the required qualifications. (İş ilanı gereken niteliklerle ilgili bir ipucu verdi.)
12. The map provided a helpful hint for navigating through the city. (Harita şehirde gezinmek için faydalı bir ipucu sağladı.)
13. She dropped a subtle hint that she doesn’t like seafood. (Deniz ürünlerini sevmediği hakkında ince bir ipucu verdi.)
14. The painting contains hints of symbolism. (Tablo sembolizmin ipuçlarını içeriyor.)
15. The clues gave us hints about the identity of the killer. (İzler, katilin kimliğiyle ilgili ipuçları verdi.)
16. His tone of voice gave me a hint that he was angry. (Ses tonundan sinirli olduğuna dair bir ipucu verdi.)
17. The weather forecast gave us a hint that it might rain tomorrow. (Hava durumu tahmini yarın yağmur yağabileceğine dair bir ipucu verdi.)
18. The dress code for the event provided a hint about the formality of the occasion. (Etkinlik için giyim kodu, durumun resmiyeti hakkında bir ipucu sağladı.)
19. The directions gave me a hint on how to assemble the furniture. (Yönergeler mobilyay

nasıl monte edileceği konusunda bana bir ipucu verdi.)
20. The book includes hints for improving your memory. (Kitap hafızanızı geliştirmek için ipuçları içeriyor.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Bu bulmacayı çözmek için bir ipucuna ihtiyacım var.
2. Öğretmen bize yaklaşan sınavla ilgili bir ipucu verdi.
3. Yüz ifadesinden yalan söylediğine dair bir ipucu verdi.
4. Mülakata nasıl hazırlanacağıma dair bana bir ipucu verebilir misin?
5. Tatil yapmak istediği hakkında bir ipucu verdi.
6. Hazine haritasındaki ipuçlarını takip ederek saklı hazineleri buldum.
7. Dedektif suçu çözmek için ipuçları arıyor.
8. Yazar, hikayede gerilim yaratmak için önceden haber veren birkaç ipucu ekledi.
9. Bilim adamı Mars’ta yaşamın ipuçlarını arıyor.
10. Doktor bize hastalığın yayılmasını nasıl önleyeceğimize dair bir ipucu verdi.
11. İş ilanı gereken niteliklerle ilgili bir ipucu verdi.
12. Harita şehirde gezinmek için faydalı bir ipucu sağladı.
13. Deniz ürünlerini sevmediği hakkında ince bir ipucu verdi.
14. Tablo sembolizmin ipuçlarını içeriyor.
15. İzler, katilin kimliğiyle ilgili ipuçları verdi.
16. Ses tonundan sinirli olduğuna dair bir ipucu verdi.
17. Hava durumu tahmini yarın yağmur yağabileceğine dair bir ipucu verdi.
18. Etkinlik için giyim kodu, durumun resmiyeti hakkında bir ipucu sağladı.
19. Yönergeler mobilyanın nasıl monte edileceği konusunda bana bir ipucu verdi.
20. Kitap hafızanızı geliştirmek için ipuçları içeriyor.