Hilltop İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hilltop İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hilltop Nedir?

Hilltop, İngilizce bir kelime olup “tepe” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The castle on the hilltop looks stunning. (Tepe üstündeki kale harika görünüyor.)
2. We reached the hilltop after a strenuous climb. (Zahmetli bir tırmanışın ardından tepeye ulaştık.)
3. The hilltop is a great spot for a picnic. (Tepe üstü piknik yapmak için harika bir yerdir.)
4. From the hilltop, we could see the whole city. (Tepe üstünden, şehrin tamamını görebildik.)
5. The village on the hilltop has a breathtaking view. (Tepe üstündeki köy nefes kesici bir manzaraya sahip.)
6. The sunset from the hilltop was magnificent. (Tepe üstünden gün batımı muhteşemdi.)
7. The hilltop is a popular spot for hikers. (Tepe üstü, yürüyüşçüler için popüler bir noktadır.)
8. The hilltop offers a panoramic view of the surrounding area. (Tepe üstü çevre alanın panoramik bir görünümünü sunar.)
9. The castle on the hilltop dates back to the 12th century. (Tepe üstündeki kale 12. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahiptir.)
10. The hilltop is covered with wildflowers in the spring. (Tepe üstü ilkbaharda yaban çiçekleriyle kaplanır.)
11. We had a picnic on the hilltop and watched the birds. (Tepe üstünde piknik yaparak kuşları izledik.)
12. The hilltop is a perfect spot for stargazing at night. (Tepe üstü, gece yıldız seyretmek için mükemmel bir noktadır.)
13. The monastery on the hilltop is open to visitors. (Tepe üstündeki manastır ziyaretçilere açıktır.)
14. We hiked to the hilltop and saw a herd of deer. (Tepe üstüne yürüyerek, bir geyik sürüsü gördük.)
15. The hilltop is a quiet and peaceful place. (Tepe üstü sessiz ve huzurlu bir yerdir.)
16. The hilltop is a great location for a wedding ceremony. (Tepe üstü bir düğün töreni için harika bir mekandır.)
17. The hilltop is surrounded by lush greenery. (Tepe üstü yemyeşil bitki örtüsüyle çevrilidir.)
18. We climbed to the hilltop to see the sunrise. (Güneşin doğuşunu görmek için tepe üstüne tırmandık.)
19. The hilltop is a popular destination for photographers. (Tepe üstü fotoğrafçılar için popüler bir yerdir.)
20. The hilltop has a rich history and cultural significance. (Tepe üstü zengin bir tarihe ve kültürel öneme sahiptir.)

Diğer Örnek Cümleler:

1. The hilltop provided a commanding view of the battlefield. (Tepe üstü, savaş alanının etkileyici bir görünümünü sağladı.)
2. The hilltop is a great place to watch the sunset. (Tepe üstü, güneşin batışını izlemek için harika bir yerdir.)
3. The hilltop is a natural vantage point for observing the surroundings. (Tepe üstü, çevreyi gözlemlemek için doğal bir avantaj noktasıdır.)
4. The hilltop was once the site of a fierce battle. (Tepe üstü bir zamanlar şiddetli bir savaşın yaşandığı yerdi.)
5. The hilltop was covered in snow, making the climb difficult. (Tepe üstü karla kaplıydı, bu da tırmanışı zorlaştırdı.)
6. The hilltop offered a breathtaking view of the ocean. (Tepe üstü, okyanusun nefes kesici bir manzarasını sundu.)
7. The hilltop was the perfect spot for a romantic picnic. (Tepe üstü romantik bir piknik için mükemmel bir noktaydı.)
8. The hilltop was home to an ancient temple. (Tepe üstünde bir antik tapınak bulunmaktaydı.)
9. The hilltop was dotted with colorful wildflowers. (Tepe üstü renkli yaban çiçekleriyle doluydu.)
10. The hilltop was a strategic location during the war. (Tepe üstü savaş sırasında stratejik bir konumdaydı.)
11. The hilltop was the highest point in the region. (Tepe üstü bölgedeki en yüksek noktaydı.)
12. The hilltop provided a serene and peaceful atmosphere. (Tepe üstü sakin ve huzurlu bir atmosfer sağladı.)
13. The hilltop was covered in mist, creating a mystical ambiance. (Tepe üstü sis ile kaplıydı, mistik bir atmosfer yarattı.)
14. The hilltop was a popular spot for birdwatching enthusiasts. (Tepe üstü kuş gözlemcileri için popüler bir yerdi.)
15. The hilltop was a great location for a summer camp. (Tepe üstü yaz kampı için harika bir mekandı.)
16. The hilltop was the ideal spot for a family picnic. (Tepe üstü aile pikniği için ideal bir noktaydı.)
17. The hilltop was the site of an ancient burial ground. (Tepe üstü antik bir mezarlık alanıydı.)
18. The hilltop was surrounded by a dense forest. (Tepe üstü yoğun bir ormanla çevriliydi.)
19. The hilltop was a great place to escape the hustle and bustle of the city. (Tepe üstü şehir hayatından kaçmak için harika bir yerdi.)
20. The hilltop was a popular destination for hikers and nature lovers. (Tepe üstü yürüyüşçüler ve doğa severler için popüler bir destinasyondu.)