Hillside İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hillside İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hillside: Tepelik Alan

Hillside kelimesi “tepeli arazi” anlamına gelir. İşte size Hillside kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler:

  1. The house is located on a hillside overlooking the city. (Ev, şehri gören bir tepelik alanda yer alıyor.)
  2. We took a hike up the hillside to see the sunset. (Günbatımını görmek için tepelik alanda yürüyüşe çıktık.)
  3. The vineyards were planted on the hillside to take advantage of the sun exposure. (Bağlar, güneş ışınlarından yararlanmak için tepelik alana dikilmişti.)
  4. The car slid off the icy hillside and crashed into a tree. (Araba buzlu tepelikten kayarak bir ağaca çarptı.)
  5. The hillside was covered in wildflowers and looked stunning. (Tepelik alan yabani çiçeklerle kaplıydı ve muhteşem görünüyordu.)
  6. The hillside provided a perfect vantage point for watching the fireworks. (Tepelik alan, havai fişekleri izlemek için mükemmel bir gözlem noktası sağladı.)
  7. The mountain goats were grazing on the hillside. (Dağ keçileri tepelik alanda otlatıyorlardı.)
  8. The hillside was too steep for the tractor to climb. (Tepelik alan, traktörün tırmanamayacağı kadar dikti.)
  9. The hillside was littered with rocks and debris. (Tepelik alan, kayalar ve molozlarla doluydu.)
  10. We built our cabin on a hillside in the woods. (Kabinimizi ormandaki tepelik bir alana inşa ettik.)
  11. The hillside was covered in a thick layer of snow. (Tepelik alan kalın bir kar tabakasıyla kaplıydı.)
  12. The hillside was eroding due to heavy rainfall. (Tepelik alan aşırı yağışlar nedeniyle erozyona uğruyordu.)
  13. The goats climbed up the steep hillside with ease. (Keçiler dik tepelik alanı kolayca tırmandılar.)
  14. The hillside offered a breathtaking view of the valley below. (Tepelik alan, aşağıdaki vadinin nefes kesen manzarasını sundu.)
  15. The hillside was home to a variety of wildlife. (Tepelik alan, çeşitli yaban hayatına ev sahipliği yapıyordu.)
  16. The hiker slipped and tumbled down the hillside. (Yürüyüşçü kaydı ve tepelik alandan yuvarlandı.)
  17. The hillside was a popular spot for rock climbing. (Tepelik alan, kaya tırmanışı için popüler bir noktaydı.)
  18. The hillside was ablaze with autumn colors. (Tepelik alan sonbahar renkleriyle ateş aldı.)
  19. The hillside was dotted with quaint little cottages. (Tepelik alan, sevimli küçük kulübelerle doluydu
  1. The mountain biker rode down the hillside at breakneck speed. (Dağ bisikletçisi tepelik alandan korkunç bir hızla aşağıya doğru pedal çevirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.