Hillside İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Hillside: Tepelik Alan
Hillside kelimesi “tepeli arazi” anlamına gelir. İşte size Hillside kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler:
- The house is located on a hillside overlooking the city. (Ev, şehri gören bir tepelik alanda yer alıyor.)
- We took a hike up the hillside to see the sunset. (Günbatımını görmek için tepelik alanda yürüyüşe çıktık.)
- The vineyards were planted on the hillside to take advantage of the sun exposure. (Bağlar, güneş ışınlarından yararlanmak için tepelik alana dikilmişti.)
- The car slid off the icy hillside and crashed into a tree. (Araba buzlu tepelikten kayarak bir ağaca çarptı.)
- The hillside was covered in wildflowers and looked stunning. (Tepelik alan yabani çiçeklerle kaplıydı ve muhteşem görünüyordu.)
- The hillside provided a perfect vantage point for watching the fireworks. (Tepelik alan, havai fişekleri izlemek için mükemmel bir gözlem noktası sağladı.)
- The mountain goats were grazing on the hillside. (Dağ keçileri tepelik alanda otlatıyorlardı.)
- The hillside was too steep for the tractor to climb. (Tepelik alan, traktörün tırmanamayacağı kadar dikti.)
- The hillside was littered with rocks and debris. (Tepelik alan, kayalar ve molozlarla doluydu.)
- We built our cabin on a hillside in the woods. (Kabinimizi ormandaki tepelik bir alana inşa ettik.)
- The hillside was covered in a thick layer of snow. (Tepelik alan kalın bir kar tabakasıyla kaplıydı.)
- The hillside was eroding due to heavy rainfall. (Tepelik alan aşırı yağışlar nedeniyle erozyona uğruyordu.)
- The goats climbed up the steep hillside with ease. (Keçiler dik tepelik alanı kolayca tırmandılar.)
- The hillside offered a breathtaking view of the valley below. (Tepelik alan, aşağıdaki vadinin nefes kesen manzarasını sundu.)
- The hillside was home to a variety of wildlife. (Tepelik alan, çeşitli yaban hayatına ev sahipliği yapıyordu.)
- The hiker slipped and tumbled down the hillside. (Yürüyüşçü kaydı ve tepelik alandan yuvarlandı.)
- The hillside was a popular spot for rock climbing. (Tepelik alan, kaya tırmanışı için popüler bir noktaydı.)
- The hillside was ablaze with autumn colors. (Tepelik alan sonbahar renkleriyle ateş aldı.)
- The hillside was dotted with quaint little cottages. (Tepelik alan, sevimli küçük kulübelerle doluydu
- The mountain biker rode down the hillside at breakneck speed. (Dağ bisikletçisi tepelik alandan korkunç bir hızla aşağıya doğru pedal çevirdi.)
Hemen Yorum Yaz