Highwayman İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Highwayman İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Highwayman Nedir?

Highwayman, Türkçe karşılığı olarak “yol soyguncusu” anlamına gelir. Genellikle açık yollarda, yalnız seyahat eden kişileri ya da arabaları soyarak ya da saldırarak para veya eşya çalmak için eylemler gerçekleştirirler.

Örnek Cümleler:

1. The highwayman stopped the carriage on the road and demanded money. (Yol soyguncusu, arabayı yolda durdurdu ve para istedi.)
2. The highwayman was captured by the authorities and sentenced to life in prison. (Yol soyguncusu yetkililer tarafından yakalandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.)
3. The villagers were afraid to travel at night because of the highwaymen in the area. (Köylüler, bölgedeki yol soyguncuları nedeniyle gece seyahat etmekten korkuyorlardı.)
4. The highwayman wore a mask to conceal his identity during the robberies. (Yol soyguncusu, soygunlar sırasında kimliğini gizlemek için maske takıyordu.)
5. The highwayman’s gang robbed several stagecoaches on the same road. (Yol soyguncusu çetesi, aynı yolda birkaç at arabasını soydu.)
6. The highwayman threatened to harm the travelers if they did not give him their money. (Yol soyguncusu, para vermezlerse seyahat edenlere zarar vereceğini tehdit etti.)
7. The highwayman was skilled in using a pistol and was known to be very dangerous. (Yol soyguncusu, bir tabanca kullanmada uzmandı ve çok tehlikeli olduğu biliniyordu.)
8. The highwayman’s capture was a relief for the locals who had been living in fear for months. (Yol soyguncusunun yakalanması, aylarca korku içinde yaşayan yerliler için bir rahatlamaydı.)
9. The highwayman’s horse was as black as night and just as fast. (Yol soyguncusunun atı, gece kadar siyah ve aynı hızda idi.)
10. The highwayman’s hideout was discovered by the authorities after a long investigation. (Yol soyguncusunun saklandığı yer, uzun bir soruşturmanın ardından yetkililer tarafından keşfedildi.)
11. The highwayman demanded the woman’s jewelry and threatened to harm her if she didn’t comply. (Yol soyguncusu kadının mücevherlerini istedi ve uyumazsa zarar vereceğini tehdit etti.)
12. The highwayman’s accomplice was caught and provided information that led to his arrest. (Yol soyguncusunun suç ortağı yakalandı ve onun tutuklanmasına yol açan bilgi verdi.)
13. The highwayman was known for his daring heists and often made headlines in the local newspapers. (Yol soyguncusu, cesur soygunlarıyla tanınıyordu ve yerel gazetelerde sık sık haber oluyordu.)
    14

14. The highwayman rode into town on his horse, looking for his next target. (Yol soyguncusu atıyla kasabaya girdi ve bir sonraki hedefini aradı.)
15. The highwayman was masked, but his distinctive accent gave him away. (Yol soyguncusu maske takıyordu, ancak karakteristik aksanı onu ele verdi.)
16. The highwayman’s gang was known for its brutality, often leaving victims injured or even dead. (Yol soyguncusu çetesi, sıklıkla kurbanları yaralı veya ölü bırakan acımasızlığıyla tanınıyordu.)
17. The highwayman had a reputation for being a ladies’ man, often charming his female victims before robbing them. (Yol soyguncusu kadın avcısı olarak ün yapmış, genellikle kadın kurbanlarını etkileyerek onları soyuyordu.)
18. The highwayman’s capture was a result of a sting operation set up by the authorities. (Yol soyguncusunun yakalanması, yetkililer tarafından kurulan bir tuzak operasyonunun bir sonucuydu.)
19. The highwayman had a soft spot for orphans and would sometimes let them go free if they had nothing to give. (Yol soyguncusunun öksüzlere karşı bir zaafı vardı ve bazen verecek hiçbir şeyi olmayanları serbest bırakırdı.)
20. The highwayman’s final heist was his downfall, as he was caught by the authorities and sentenced to death. (Yol soyguncusunun son soygunu onun çöküşü oldu, çünkü yetkililer tarafından yakalandı ve ölüme mahkum edildi.)