Heroine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heroine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heroine

Heroine, Türkçe karşılığıyla “kahraman kadın” anlamına gelen bir kelime olarak kullanılır. Ancak, daha yaygın olarak, uyuşturucu olarak kullanılan bir opioid olan “heroin” olarak kullanılır.

Örnek cümleler:

1. She was hailed as a heroine for her bravery in saving the child from drowning. (Kahraman olarak, çocuğu boğulmaktan kurtardığı için övüldü.)
2. Her life story inspired many to see her as a heroine. (Hayat hikayesi birçok insanın onu bir kahraman olarak görmesine ilham verdi.)
3. The film’s heroine fought against all odds to save her country from foreign invaders. (Filmin kahramanı, tüm zorluklara rağmen, ülkesini yabancı işgalcilerden kurtarmak için savaştı.)
4. The play’s heroine was a strong, independent woman who refused to conform to societal expectations. (Oyunun kahramanı, toplumsal beklentilere uymayı reddeden güçlü ve bağımsız bir kadındı.)
5. The town’s heroine was the nurse who worked tirelessly to care for the sick during the pandemic. (Kasabanın kahramanı, pandemi sırasında hastaları özenle tedavi eden hemşireydi.)
6. The heroine of the novel had a tragic end, but her story left a lasting impression on readers. (Romanın kahramanı trajik bir sona sahipti, ancak hikayesi okuyucularda kalıcı bir izlenim bıraktı.)
7. She felt like a heroine when she successfully completed the marathon. (Maratonu başarıyla tamamladığında, kendini bir kahraman gibi hissetti.)
8. The heroine of the story used her intelligence and wit to outsmart her enemies. (Hikayenin kahramanı, düşmanlarını alt etmek için zekası ve kurnazlığını kullandı.)
9. The historical heroine’s actions paved the way for women’s rights. (Tarihsel kahramanın eylemleri, kadın hakları için yol açtı.)
10. The heroine in the film struggled with addiction to heroin. (Filmin kahramanı, eroin bağımlılığıyla mücadele etti.)
11. She was devastated when she learned that her sister was using heroin. (Kardeşinin eroin kullandığını öğrendiğinde yıkıldı.)
12. The city had a serious problem with heroin addiction. (Kentte eroin bağımlılığı ciddi bir sorundu.)
13. The heroine in the novel was a young girl who overcame adversity to achieve her dreams. (Romanın kahramanı, hayallerine ulaşmak için zorlukların üstesinden gelen genç bir kızdı.)
14. The heroine of the play was a warrior who fought for justice and equality. (Oyunun kahramanı, adalet ve eşitlik için savaşan bir savaşçıydı.)
15. The heroine of the story was a detective who solved the mystery and brought the criminal

to justice. (Hikayenin kahramanı, gizemi çözen ve suçluyu adaletin önüne çıkaran bir dedektifti.)
16. Despite facing numerous obstacles, the heroine of the movie never gave up on her quest for revenge. (Filmdeki kahraman, bir intikam peşinde olmasına rağmen birçok engelle karşılaşsa da asla pes etmedi.)

17. The novel’s heroine was a symbol of hope and resilience for many readers. (Romanın kahramanı, birçok okuyucu için umut ve direnç simgesiydi.)
18. She was inspired by the real-life heroine who fought for women’s rights. (Kadın hakları için savaşan gerçek hayattaki kahramandan ilham aldı.)
19. The heroine of the story sacrificed everything for the sake of her family. (Hikayenin kahramanı, ailesi için her şeyden vazgeçti.)
20. The city launched a campaign to raise awareness about the dangers of heroin use. (Kent, eroin kullanımının tehlikeleri hakkında farkındalığı artırmak için bir kampanya başlattı.)