Heavenward İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heavenward İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heavenward

Heavenward, Türkçe anlamı olarak “gökyüzüne doğru” anlamına gelmektedir. Aşağıda, Heavenward kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnek verilmiştir.

  1. She looked heavenward and prayed for a miracle. (O, gökyüzüne bakarak mucize için dua etti.)
  2. The birds flew heavenward at dawn. (Kuşlar şafakta gökyüzüne doğru uçtu.)
  3. The athlete jumped heavenward and cleared the high jump bar. (Sporcu gökyüzüne doğru sıçradı ve yüksek atlama barını aştı.)
  4. The rocket shot heavenward, leaving a trail of smoke behind it. (Roket gökyüzüne doğru fırlatıldı ve arkasında bir duman izi bıraktı.)
  5. The mountain climber looked heavenward, taking in the beauty of the stars. (Dağcı gökyüzüne bakarak yıldızların güzelliğini içine çekti.)
  6. The choir sang heavenward, lifting their voices in praise. (Koro gökyüzüne doğru şarkı söyledi ve övgüyle seslerini yükseltti.)
  7. The kite soared heavenward, carried by the wind. (Uçurtma rüzgar tarafından taşınarak gökyüzüne doğru yükseldi.)
  8. The hot air balloon ascended heavenward, giving a bird’s eye view of the landscape. (Sıcak hava balonu gökyüzüne doğru yükseldi ve manzaranın kuşbakışı görünümünü sundu.)
  9. The leaves rustled as the wind blew heavenward. (Rüzgar gökyüzüne doğru estikçe yapraklar hışırdadı.)
  10. The butterfly fluttered heavenward, drawn by the scent of flowers. (Kelebek çiçeklerin kokusuna çekilerek gökyüzüne doğru uçuştu.)
  11. The sun set heavenward, casting a warm glow over the horizon. (Güneş gökyüzüne doğru batarken, ufka sıcak bir ışıltı yaydı.)
  12. The airplane soared heavenward, leaving the ground behind. (Uçak gökyüzüne doğru yükseldi ve yerden ayrıldı.)
  13. The firework exploded heavenward, lighting up the night sky. (Havai fişek gökyüzüne doğru patladı ve gece gökyüzünü aydınlattı.)
  14. The drone hovered heavenward, capturing aerial footage. (Drone gökyüzüne doğru süzülerek hava çekimi yapmaya devam etti.)
  15. The eagle soared heavenward, scanning the ground for prey. (Kartal gökyüzüne doğru süzülerek avını aradı.)
  16. The statue reached heavenward, its arms outstretched in a gesture of hope. (Heykel, umut dolu bir hareketle kollarını açarak gökyüzüne doğru uzandı.)
  17. The tree branches swayed heavenward, dancing in the breeze. (Ağaç

dalgalanan yapraklar rüzgarla birlikte gökyüzüne doğru hareket etti.)
18. The lighthouse beacon shone heavenward, guiding ships to safety. (Deniz feneri ışığı gökyüzüne doğru parladı ve gemilerin güvenli bir şekilde limana girmesine yardımcı oldu.)

  1. The rainbow arched heavenward, displaying its brilliant colors. (Gökkuşağı gökyüzüne doğru yayıldı ve parlak renklerini sergiledi.)
  2. The mountain rose heavenward, towering over the surrounding landscape. (Dağ, çevresindeki manzarayı aşarak gökyüzüne doğru yükseldi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.