Have Yet To (Do Something) İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Have Yet To (Do Something) İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Have Yet To Nedir?

Have yet to, “henüz yapmamak” anlamına gelen bir ifadedir.

Örnek Cümleler:

1. I have yet to finish my homework. (Ödevimi henüz bitirmedim.)
2. She has yet to respond to my email. (E-postama henüz yanıt vermedi.)
3. They have yet to decide on a wedding venue. (Düğün mekanı hakkında henüz karar vermediler.)
4. He has yet to apologize for his behavior. (Davranışı için henüz özür dilemedi.)
5. We have yet to meet in person. (Henüz yüz yüze tanışmadık.)
6. The new employee has yet to be trained. (Yeni çalışan henüz eğitilmedi.)
7. I have yet to visit Paris. (Paris’i henüz ziyaret etmedim.)
8. The project has yet to be approved. (Proje henüz onaylanmadı.)
9. They have yet to finalize the budget. (Bütçeyi henüz sonlandırmadılar.)
10. She has yet to find a job. (İş bulmaya henüz başlayamadı.)
11. He has yet to learn how to swim. (Yüzme öğrenmeye henüz başlamadı.)
12. We have yet to decide on a name for the baby. (Bebek için isim konusunda henüz karar vermedik.)
13. They have yet to start their vacation. (Tatillerine henüz başlayamadılar.)
14. I have yet to try sushi. (Sushi denemeye henüz fırsatım olmadı.)
15. She has yet to finish her degree. (Derecesini henüz tamamlayamadı.)
16. They have yet to fix the broken window. (Kırık pencereyi henüz tamir etmediler.)
17. He has yet to write his book. (Kitabını henüz yazmadı.)
18. We have yet to find a solution to the problem. (Soruna henüz bir çözüm bulamadık.)
19. The restaurant has yet to open for dinner. (Restoran akşam yemeği için henüz açılmadı.)
20. She has yet to meet her future in-laws. (Gelecekteki kayınvalidesi ve kayınpederi ile henüz tanışmadı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. I have yet to finish my homework. (Ödevimi henüz bitirmedim.)
2. She has yet to respond to my email. (E-postama henüz yanıt vermedi.)
3. They have yet to decide on a wedding venue. (Düğün mekanı hakkında henüz karar vermediler.)
4. He has yet to apologize for his behavior. (Davranışı için henüz özür dilemedi.)
5. We have yet to meet in person. (Henüz yüz yüze tanışmadık.)
6. The new employee has yet to be trained. (Yeni çalışan henüz eğitilmedi.)
7. I have yet to visit Paris. (Paris’i henüz ziyaret etmedim.)
8. The project has yet to be approved. (Proje henüz onaylanmadı.)
9. They have yet to finalize the budget. (Bütçeyi henüz sonlandırmadılar.)
10. She has yet to find a job. (İş bulmaya henüz başlayamadı.)
11. He has yet to learn how to swim. (Yüzme öğrenmeye henüz başlamadı.)
12. We have yet to decide on a name for the baby. (Bebek için isim konusunda henüz karar vermedik.)
13. They have yet to start their vacation. (Tatillerine henüz başlayamadılar.)
14. I have yet to try sushi. (Sushi denemeye henüz fırsatım olmadı.)
15. She has yet to finish her degree. (Derecesini henüz tamamlayamadı.)
16. They have yet to fix the broken window. (Kırık pencereyi henüz tamir etmediler.)
17. He has yet to write his book. (Kitabını henüz yazmadı.)
18. We have yet to find a solution to the problem. (Soruna henüz bir çözüm bulamadık.)
19. The restaurant has yet to open for dinner. (Restoran akşam yemeği için henüz açılmadı.)
20. She has yet to meet her future in-laws. (Gelecekteki kayınvalidesi ve kayınpederi ile henüz tanışmadı.)