Have A Part İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
A Part İle İlgili Cümleler
A Part, bir şeyin bir parçası olan veya bir şeyle ilgili olan anlamına gelir.
- I have a part in the school play. (Okul oyununda bir rolüm var.)
- This book is a part of a series. (Bu kitap bir serinin bir parçasıdır.)
- His job is a part of his identity. (İşi onun kimliğinin bir parçasıdır.)
- The engine is a vital part of the car. (Motor arabanın hayati bir parçasıdır.)
- She is a part-time employee. (O, yarı zamanlı bir çalışandır.)
- The dress is missing a part. (Elbisenin bir parçası eksik.)
- Being a good listener is a big part of being a good friend. (İyi bir dinleyici olmak iyi bir arkadaş olmanın büyük bir parçasıdır.)
- The song has several different parts. (Şarkıda birkaç farklı bölüm var.)
- A part of me wishes I had taken that job. (Bir parçam o işi almayı diledi.)
- The roof is a major part of the house. (Çatı evin büyük bir parçasıdır.)
- She played a part in the company’s success. (Şirketin başarısında bir rol oynadı.)
- His family is a big part of his life. (Ailesi hayatının büyük bir parçasıdır.)
- The first part of the movie was slow. (Filmin ilk bölümü yavaştı.)
- He has a part-time job at the grocery store. (O, markette yarı zamanlı bir işi var.)
- The puzzle is missing a part. (Bu puzzle’ın bir parçası eksik.)
- Being a team player is an important part of success. (Takım oyuncusu olmak başarının önemli bir parçasıdır.)
- The cake recipe has three parts. (Kek tarifi üç bölümden oluşuyor.)
- The computer is made up of several parts. (Bilgisayar birkaç parçadan oluşuyor.)
- She’s only a small part of the problem. (O, sadece sorunun küçük bir parçasıdır.)
- The concert had two parts with an intermission in between. (Konser arada bir mola olmak üzere iki bölümden oluştu.)
- The project requires everyone to do their part. (Proje herkesin kendi parçasını yapmasını gerektirir.)
- The dress has a detachable part. (Elbise sökülebilir bir parçaya sahiptir.)
- The brain is a complex part of the human body. (Beyin insan vücudunun karmaşık bir parçasıdır.)
- She was a part of the Olympic team. (Olimpiyat takımının bir parçasıydı.)
- The movie was filmed in several parts of the world. (Film dünyanın birkaç bölgesinde çekildi.)
- The machine needs a replacement part. (Makineye bir yedek parça gerekiyor.)
- Exercise is a crucial part of a healthy lifestyle. (Egzersiz sağlıklı bir yaşam tarzının önemli bir parçasıdır.)
- The company is looking for someone to fill a part-time position. (Şirket yarı zamanlı bir pozisyonu dolduracak birini arıyor.)
- The painting is divided into three parts. (Tablo üç bölüme ayrılmıştır.)
- Communication is a key part of any relationship. (İletişim herhangi bir ilişkinin temel bir parçasıdır.)
Hemen Yorum Yaz