Haul İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Haul İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: Taşımak, çekmek, sürüklemek, çekiştirmek gibi anlamları olan bir fiildir.
- I need someone to help me haul these boxes. (Bu kutuları çekmem için birinin yardımına ihtiyacım var.)
- The truck was able to haul the heavy load up the hill. (Kamyon, ağır yükü tepeye kadar çekebildi.)
- They had to haul the boat out of the water. (Tekneyi sudan çıkarmak için çekmek zorunda kaldılar.)
- He hauled himself out of bed early this morning. (Bu sabah erken kalktı ve yataktan çıktı.)
- The horse-drawn carriage hauled tourists around the city. (At arabası turistleri şehirde gezdirdi.)
- The fisherman hauled in a huge catch. (Balıkçı büyük bir av yakaladı.)
- The workers hauled the equipment to the construction site. (İşçiler ekipmanları inşaat alanına taşıdılar.)
- She hauled her suitcase up the stairs. (Valizini merdivenlerden çekti.)
- The farmer hauled the hay into the barn. (Çiftçi samanı ahıra taşıdı.)
- The truck was used to haul sand for the construction project. (Kamyon, inşaat projesi için kum taşımak için kullanıldı.)
- They had to haul the car out of the ditch. (Arabayı çukurdan çekmek zorunda kaldılar.)
- The tugboat hauled the ship out of the harbor. (Römorkör gemiyi limandan çekti.)
- The horse hauled the cart down the road. (At, arabayı yoldan aşağı çekti.)
- The crane hauled the heavy machinery onto the roof. (Vinç, ağır makineyi çatıya çekti.)
- They had to haul the tree trunk out of the forest. (Ağaç gövdesini ormandan çıkarmak için çekmek zorunda kaldılar.)
- The train hauled hundreds of passengers to their destination. (Tren, yüzlerce yolcuyu hedeflerine taşıdı.)
- They had to haul the injured hiker to safety. (Yaralı yürüyüşçüyü güvenliğe taşımak zorunda kaldılar.)
- The truck hauled away the garbage from the construction site. (Kamyon, inşaat alanından çöpleri taşıdı.)
- They had to haul the old couch out of the living room. (Eski koltuğu oturma odasından çıkarmak için çekmek zorunda kaldılar.)
- The horse-drawn wagon hauled supplies to the army camp. (At arabası kamp alanına malzemeleri taşıdı.)
- The fishermen hauled in their nets after a long day at sea. (Balıkçılar, denizde uzun bir günün ardından ağlarını çektiler.)
- The team of workers had to haul the heavy machine up several flights of stairs. (İşçi ekibi, ağır makineyi birkaç kat merdiven çıkarak taşımak zorunda kaldılar.)
- The horse had to haul the carriage through the muddy terrain. (At, arabayı çamurlu araziden çekiştirdi.)
- The trucking company hauled freight across the country. (Nakliye şirketi, ülke genelinde yük taşıdı.)
- The workers hauled the debris away from the construction site after the demolition. (İşçiler, yıkımdan sonra inşaat alanından enkazı çıkardılar.)
- The sailors had to haul the heavy anchor up onto the ship. (Denizciler, ağır çapa gemiye çekmek zorunda kaldılar.)
- The rescue team had to haul the stranded hikers up the steep cliff. (Kurtarma ekibi, mahsur kalan yürüyüşçüleri dik kayaya çekmek zorunda kaldılar.)
- The truck driver had to haul the oversize load slowly and carefully. (Kamyon şoförü, büyük yükü yavaş ve dikkatli bir şekilde taşımak zorunda kaldı.)
- The horse-drawn plow was used to haul the farmer’s crops. (At arabası pırasaları çiftçinin tarlasından taşıdı.)
- The winch was used to haul the boat out of the water and onto the trailer. (Vinç, tekneyi sudan çıkarmak ve römorka çekmek için kullanıldı.)
Hemen Yorum Yaz