Handbag İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Handbag Nedir?
Handbag kelimesi Türkçede “el çantası” anlamına gelir. Kadınların en çok kullandığı aksesuarlardan biridir.
Örnek Cümleler:
- I never leave home without my handbag. (El çantam olmadan asla evden çıkmam.)
- She bought a new handbag to match her shoes. (Ayakkabılarıyla uyumlu yeni bir el çantası aldı.)
- The thief snatched her handbag and ran away. (Hırsız el çantasını kapıp kaçtı.)
- She rummaged through her handbag to find her keys. (Anahtarlarını bulmak için el çantasını karıştırdı.)
- Her handbag was so heavy she could barely carry it. (El çantası o kadar ağırdı ki neredeyse taşıyamadı.)
- She accidentally left her handbag on the train. (Trenin üzerinde el çantasını yanlışlıkla unuttu.)
- She loves collecting designer handbags. (Tasarımcı el çantaları toplamaktan hoşlanır.)
- She emptied her handbag and sorted through the contents. (El çantasını boşaltıp içindekileri sıraladı.)
- She found a lipstick stain on the inside of her handbag. (El çantasının içinde ruj lekesi buldu.)
- Her handbag is full of all sorts of knick-knacks. (El çantası her türlü çeşitli şeylerle dolu.)
- She clutched her handbag tightly as she walked through the dark alley. (Karanlık sokaktan geçerken el çantasını sıkı sıkıya tuttu.)
- She reached into her handbag and pulled out her wallet. (El çantasına uzandı ve cüzdanını çıkardı.)
- She always keeps a small mirror in her handbag. (Her zaman el çantasında küçük bir ayna bulundurur.)
- She searched her handbag frantically for her phone. (Telefonunu bulmak için el çantasını telaşla aradı.)
- She felt a sense of relief when she found her missing earring in her handbag. (Kaybolan küpesini el çantasında bulduğunda bir rahatlama hissetti.)
- She tucked her handbag under her arm and headed out the door. (El çantasını koltuğunun altına sıkıştırdı ve kapıya doğru ilerledi.)
- She opened her handbag and pulled out a pen and paper to take notes. (El çantasını açtı ve notlar almak için kalem ve kağıt çıkardı.)
- She admired her friend’s new handbag and asked where she bought it. (Arkadaşının yeni el çantasına hayran kaldı ve nereden aldığını sordu.)
- She accidentally spilled coffee on her handbag and was devastated. (Kahveyi el çantasına yanlışlıkla döktü ve çok üzüldü.)
- She quickly zipped up her handbag before someone could see what was inside. (İçindekiler
- She found a crumpled receipt at the bottom of her handbag. (El çantasının altında buruşmuş bir fiş buldu.)
- She always makes sure to have tissues in her handbag. (Her zaman el çantasında mendil bulundurmayı ihmal etmez.)
- She organized her handbag with different compartments for easy access. (El çantasını farklı bölümlere ayırarak kolay erişim sağladı.)
- She forgot to bring her handbag to the party and felt naked without it. (Partiye el çantasını getirmeyi unuttu ve onun olmadan çıplak hissetti.)
- She accidentally left her handbag open and her belongings scattered everywhere. (El çantasını yanlışlıkla açık bıraktı ve eşyaları her yere saçıldı.)
- She couldn’t find her car keys in her handbag and started to panic. (El çantasında arabasının anahtarlarını bulamadı ve paniklemeye başladı.)
- She always matches her handbag with her outfit. (Her zaman el çantasını kıyafetiyle uyumlu seçer.)
- She didn’t realize her handbag was unzipped and her wallet was exposed. (El çantasının açık olduğunu ve cüzdanının göründüğünü fark etmedi.)
- She accidentally left her handbag in the restaurant and had to go back for it. (Restoranda el çantasını yanlışlıkla bıraktı ve geri gitmek zorunda kaldı.)
- She loved the vintage look of her grandmother’s handbag. (Büyükannesinin el çantasının eski görünümünü sevdi.)
Türkçe Karşılıklar:
- El çantam olmadan asla evden çıkmam.
- Ayakkabılarıyla uyumlu yeni bir el çantası aldı.
- Hırsız el çantasını kapıp kaçtı.
- Anahtarlarını bulmak için el çantasını karıştırdı.
- El çantası o kadar ağırdı ki neredeyse taşıyamadı.
- Trenin üzerinde el çantasını yanlışlıkla unuttu.
- Tasarımcı el çantaları toplamaktan hoşlanır.
- El çantasını boşaltıp içindekileri sıraladı.
- El çantasının içinde ruj lekesi buldu.
- El çantası her türlü çeşitli şeylerle dolu.
- Karanlık sokaktan geçerken el çantasını sıkı sıkıya tuttu.
- El çantasına uzandı ve cüzdanını çıkardı.
- Her zaman el çantasında küçük bir ayna bulundurur.
- Telefonunu bulmak için el çantasını telaşla aradı.
- Kaybolan küpesini el çantasında bulduğunda bir rahatlama hissetti.
- El çantasını koltuğunun altına sıkıştırdı ve kapıya doğru ilerledi.
- El çantasını açtı ve
Hemen Yorum Yaz