Ham-Fisted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ham-Fisted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ham-Fisted Nedir?

Ham-fisted, Türkçe karşılığı “hamarat olmayan, beceriksiz, kaba” gibi anlamlara gelen bir İngilizce sıfattır.

Örnek Cümleler:

1. She was so ham-fisted in the kitchen that she burned the dinner. (O mutfakta o kadar beceriksizdi ki yemeği yakmıştı.)
2. His ham-fisted attempt at repairing the car only made things worse. (Arabayı tamir etme çabası sadece daha kötü hale getirdi.)
3. The artist’s ham-fisted brushstrokes ruined the painting. (Sanatçının beceriksiz fırça darbeleri resmi mahvetti.)
4. The ham-fisted waiter spilled water all over the table. (Beceriksiz garson masanın üstüne su döktü.)
5. The ham-fisted carpenter couldn’t even hammer in a nail straight. (Beceriksiz marangoz bile çiviyi düzgün çakamadı.)
6. His ham-fisted attempt at flirting with her only made her uncomfortable. (Onun beceriksiz flört çabaları sadece onu rahatsız etti.)
7. The ham-fisted dancer stumbled and fell off the stage. (Beceriksiz dansçı sendeledi ve sahneden düştü.)
8. His ham-fisted jokes fell flat and nobody laughed. (Onun beceriksiz şakaları düz kaldı ve kimse gülemedi.)
9. The ham-fisted goalkeeper let in another easy goal. (Beceriksiz kaleci başka bir kolay gol yedi.)
10. Her ham-fisted sewing skills resulted in a dress that didn’t fit properly. (Onun beceriksiz dikiş becerileri, düzgün oturmayan bir elbiseye neden oldu.)
11. The ham-fisted chef added too much salt to the soup. (Beceriksiz şef çorbanın içine çok fazla tuz kattı.)
12. His ham-fisted attempts at playing the guitar were painful to listen to. (Gitar çalmak için beceriksiz çabaları dinlemek acı vericiydi.)
13. The ham-fisted speaker rambled on without making any coherent points. (Beceriksiz konuşmacı, herhangi bir tutarlı nokta belirtmeden saçmaladı.)
14. The ham-fisted writer’s clumsy prose was difficult to read. (Beceriksiz yazarın sakar yazımı okumak zordu.)
15. Her ham-fisted attempts at gardening resulted in a patch of dead plants. (Bahçecilik için beceriksiz çabaları, ölü bitkiler yığınına neden oldu.)
16. The ham-fisted driver crashed into a tree. (Beceriksiz sürücü bir ağaca çarptı.)
17. His ham-fisted attempts at diplomacy only made the situation worse. (Onun beceriksiz diplomasi çabaları durumu daha da kötüleştirdi.)
18. The ham-fisted mechanic caused more damage to the car than it had before. (Beceriksiz tamirci arabaya önceden olduğundan daha fazla has

ar verdi.)
19. The ham-fisted photographer’s blurry pictures were unusable. (Beceriksiz fotoğrafçının bulanık fotoğrafları kullanılamazdı.)

20. The ham-fisted actor forgot his lines and stumbled through the entire play. (Beceriksiz oyuncu repliklerini unuttu ve bütün oyun boyunca sendeledi.)

Ham-fisted kelimesi, bir kişinin beceriksiz veya sakar olduğunu ifade etmek için kullanılır. Bu kelime genellikle olumsuz bir anlam taşır ve kişinin yaptığı şeyin kötü sonuçlar doğurduğunu vurgular.