Halloo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Halloo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Halloo” İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Selam, merhaba anlamında kullanılan bir ifade.

Açıklama: “Halloo” bir selamlaşma ifadesi olarak kullanılır ve İngilizce konuşulan ülkelerde oldukça yaygındır.

Örnek Cümleler:

1. Halloo! How are you doing today? (Merhaba! Bugün nasılsın?)
2. Halloo, is anyone home? (Selam, evde kimse var mı?)
3. He greeted me with a warm halloo. (Beni sıcak bir selamla karşıladı.)
4. I heard a distant halloo coming from the other side of the hill. (Tepenin öbür tarafından uzakta bir selam duydum.)
5. She responded with a cheerful halloo. (O, neşeli bir şekilde selam verdi.)
6. He gave a loud halloo to attract my attention. (Dikkatimi çekmek için yüksek sesle selam verdi.)
7. As soon as I entered the room, she gave me a warm halloo. (Odaya girer girmez sıcak bir selamla karşılaştım.)
8. The group of friends gave each other a cheerful halloo before starting their game. (Arkadaş grubu oyunlarına başlamadan önce birbirlerine neşeli bir şekilde selam verdiler.)
9. She greeted her guests with a friendly halloo. (Konuklarını dostane bir şekilde selamladı.)
10. He called out a loud halloo to his friend across the street. (Caddenin karşı tarafındaki arkadaşına yüksek sesle selam verdi.)
11. She gave a gentle halloo to the bird perched on the windowsill. (Pencere pervazında konan kuşa nazikçe selam verdi.)
12. He answered the phone with a friendly halloo. (Telefonu dostane bir şekilde açtı.)
13. The teacher started the class with a cheerful halloo to the students. (Öğretmen öğrencilere neşeli bir şekilde selam vererek dersi başlattı.)
14. She received a warm halloo from her colleagues when she arrived at work. (İşe geldiğinde meslektaşları

onu gösteren bir sıcak selamla karşılandı.)
15. He gave a loud halloo to his dog when he saw it running towards him. (Koşarak kendisine doğru gelen köpeğine yüksek sesle selam verdi.)

16. The host greeted the guests with a warm halloo as they entered the party. (Partiye giren konukları sıcak bir selamla karşıladı.)
17. She called out a friendly halloo to her neighbor across the fence. (Çitlerin diğer tarafındaki komşusuna dostane bir şekilde selam verdi.)
18. He gave a cheerful halloo to his friend he met on the street. (Sokakta karşılaştığı arkadaşına neşeli bir şekilde selam verdi.)
19. The audience greeted the performer with a loud halloo as he entered the stage. (Sahneye çıktığında seyirciler onu yüksek sesle selamladı.)
20. She gave a warm halloo to her grandparents as she walked into their house. (Büyükanne ve büyükbabasını evlerine girerken sıcak bir selamla karşıladı.)

Türkçe Karşılıkları: Selam, merhaba, heyy, hoşgeldin, haydi, ne haber? vb.